Bütün köyü yakılıp yıkılmış. karısını ve çocuklarını götürmüşler. | Open Subtitles | لقد احترقت قريته بأكملها و تشردت زوجته وأطفاله |
Sıradan bir adamdı. Birgün karısını ve çocuklarını pikniğe götürdü. | Open Subtitles | ورجل عائلة بسيط، وذات يوم أخذ زوجته وأطفاله بنزهة |
Sence karısı ve çocukları eve gelmediğinde neler düşünecek? | Open Subtitles | ما رأيك فى شعور زوجته وأطفاله عندما لا يعود للبيت اللّيلة؟ |
Oraya giremeden onu durdurabilseydim şu an evinde karısı ve çocuklarının yanında olabilirdi. | Open Subtitles | لو أنني منعته قبل أن يذهب سيكون في المنزل الآن مع زوجته وأطفاله |
Ama bebekle karısının önce boğulduğunu gösteren kanıtlar var. | Open Subtitles | رغم أن هناك أدلة تشير أن زوجته وأطفاله خنقوا أولاً. |
Tatil için karısıyla çocuklarını Loire Vadisi'ne yolluyor. | Open Subtitles | انة يحزم حقائب زوجته وأطفاله إلى لوري فالي للعطلة السنوية. |
Genellikle, karısının ve çocuklarının önünde ağlamaz. | Open Subtitles | هوعادة لا يبكي أمام زوجته وأطفاله |
Basit bir aile adamı. Bir gün karısını ve çocuklarını pikniğe götürüyor. | Open Subtitles | ورجل عائلة بسيط، وذات يوم أخذ زوجته وأطفاله بنزهة |
Onun uğruna karısını ve çocuklarını bırakacağını falan mı? | Open Subtitles | وبمَ كانت تُفكّر تلك الفتاة؟ أنّه سيهجر زوجته وأطفاله لأجلها؟ |
karısını ve çocuklarını öldüren adamı bulmak için çıkmak istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يخرج، ليجد الرجل الذي قتل زوجته وأطفاله. |
karısını ve çocuklarını yabancıların ellerine bırakır. Hiç tanışmadığı insanların eline. | Open Subtitles | يورد زوجته وأطفاله عهدة الغرباء، أناس لم يلقاهم قبلاً |
karısını ve çocuklarını görmek için uyanmayı umuyormuş. | Open Subtitles | تمنّى الصحوة منه لرؤية زوجته وأطفاله |
Bir gece evine gelip karısını ve çocuklarını öldürüyor. | Open Subtitles | عاد لبيته ذات ليلة وقتل زوجته وأطفاله |
karısı ve çocukları ilgimizi hak ediyorlar. Onların iyiliği için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | زوجته وأطفاله يستحقون إهتمامنا وعلينا أن نفعل ما بوسعنا لرفاهيتهم |
Fakat işin aslı, karısı ve çocukları uyurken 20 yıl boyunca arabasında günde iki paket sigara içmişti. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أنه كان يدخن علبتين يوميًا في سيارته ولمدة عشرون سنة عندما تنام زوجته وأطفاله |
Tom Bergen böyle öldürüldüğü için karısı ve çocukları yasını tutmuyor mu? | Open Subtitles | أليس لهذا " توم بيرجن " ميت والحزن يخيم على زوجته وأطفاله ؟ |
Ve eğer beni bir daha ararsa, onu olduğu yerde bulacağımı... ve karısı ve çocuklarının önünde pantolonunu indirip... onu elbise askısıyla döveceğimi söyledim. | Open Subtitles | ولكن إن اتصل بي ثانية , سوف أتعقبه وألقيه من مخدعه , وأعريه وأجلده بشماعة أمام زوجته وأطفاله |
Tek istediği biraz daha para kazanıp, karısı ve çocuklarının başında olmaktı. | Open Subtitles | كلّ ما أراده هو كسب ما يكفي من المال ليحافظ على كرامته أمام زوجته وأطفاله. |
karısı ve çocuklarının yanında | Open Subtitles | مع زوجته وأطفاله |
Ama bebekle karısının önce boğulduğunu gösteren kanıtlar var. | Open Subtitles | رغم أن هناك أدلة تشير أن زوجته وأطفاله خنقوا أولاً |
Akşam gelip karısıyla çocuklarını öldürüyor. | Open Subtitles | يعود لبيته ذات ليلة ويقتل زوجته وأطفاله. هذا غير منطقي |
Fakat beni karısının ve çocuklarının gözü önünde öldürmezdi. | Open Subtitles | لكنهُ لن يقتُلني في حضرة زوجته وأطفاله |
Ancak adam, isteğini yerine getirirse Connolly, karısının ve çocuklarının hayatlarını bağışlayacağını söyledi. | Open Subtitles | لكن، إذا فعل ما قيل له... (كونلي) وعده أن يدخر حيوات زوجته وأطفاله. |