Bu para ile ne yapacağımız hakkında Karım ve ben önce beş karar aldık. | TED | قامت زوجتي وأنا بدايةً بأخذ خمس قرارات مع الأموال. |
Nitekim, Karım ve ben onlarla ilgili bazı şeyler yüzünden biraz tartışıyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة، زوجتي وأنا جادل على قليلا خاصية عندي. |
Karım ve ben, bu kulübeyi bulduğumuzda boş duruyordu. | Open Subtitles | زوجتي وأنا وجدنا هذا الكوخ وكنا نستريح به |
Demek istediğim, sonuçta Eşim ve ben farklıyız, ama bir çok ortak noktamız var. | TED | أعني من جانبي، زوجتي وأنا مختلفين تماماً، لكن لدينا أشياء كثير نتشاركها. |
Tanıdığımızı sandığımız bir adamın gerçek yüzünü gördüğümüzde Eşim ve ben şok olduk. | Open Subtitles | كلما زاد احتمال سوء استخدامها زوجتي وأنا مصدومون لمعرفة الطبيعة الحقيقية لرجل إعتقدنا كلنا أننا نعرفه |
Daha sonra eşimle birlikte Galapagos Adaları'nda tekne turuna çıktık. | Open Subtitles | ثمّ زوجتي وأنا ذهبنا في رحلة بحريّة إلى غلاباغوس. |
Martha ve ben, en derin üzüntülerimizi belirtiyoruz. | Open Subtitles | زوجتي وأنا نقدم أحر تعازينا |
Karım ve ben bazen haddimizi aşarız. | Open Subtitles | زوجتي وأنا نعاني مشكلة في تمييز الحدود التي يجب عدم تخطّيها. |
Karım ve ben basit bir şekilde yetiştirildik, fakat şehirde büyüdük ve oğlumuz ve kız kardeşlerinin iyi bir şekilde eğitim almalarını sağladık. | Open Subtitles | زوجتي وأنا بكل صراحة ترعرعنا، وصاحبنا ارتفاع اجتماعي وتمكنا من تعليم ابنائنا وأخواتهم جيداً. |
Demek istediğim bunun hakkında pek fazla bir şey bilmiyorum. Karım ve ben kamp gezisindeydik. | Open Subtitles | أعني، أني لا أفهم في هذه الأمور كثيراً، زوجتي وأنا متواجدون هنا في مخيم |
Karım ve ben buraya taşınırken herşeyi yeniden yaptık, yıllarımızı aldı. | Open Subtitles | زوجتي وأنا أعدتُ الشيء بأكملهَ عندما تَحرّكنَا في، أَخذنَانا سَنَة. |
Şöyle ki, Karım ve ben, kuklalarınla mı muklalarınla mı neyse, oğlumuza karşı iyi davranışlarından müteşekkiriz ve seni akşam yemeğine davet ediyoruz. | Open Subtitles | إستمع ، زوجتي وأنا نقدر كم كنت لطيفاً لإبني مع جميع الدمى وغيرها وأردنا أن ندعوك للعشاء |
Sahip olduğum her şeyi verdim. Çok borcum var. Karım ve ben... | Open Subtitles | لقد تخليت عن كل شيء وعليّ إلتِزَامات جمّه زوجتي وأنا وأبنائي |
Yani, Karım ve ben evlendiğimizde 30 yıl önce, sadaka vermeye başladık. | TED | وذلك هو، عندما تزوجنا، زوجتي وأنا قبل 30 عاماً مضت، بدأنا بدفع العُشر . |
Ve bu nedenle vermeye başladık, ve şimdi 30 yıl sonra, Karım ve ben ters sadakacılarız -- yüzde 90 veriyoruz ve yüzde 10 ile yaşıyoruz. | TED | ولذا بدأنا في العطاء، والآن بعد 30 عاماً، زوجتي وأنا نقدم العُشر عكسياً -- نحن نعطي 90 في المائة ونعيش على 10 بالمائة. |
Karım ve ben yüksek lisans yaparken evlendik. | Open Subtitles | زوجتي وأنا كنا متزوجين من أن تخرجنا |
Sadece Karım ve ben bir bebek sahibi olmak üzereyiz ve eğer bir ilişkim olduğunu öğrenirse beni anında terk ederdi. | Open Subtitles | هو فقط... زوجتي وأنا أُحاولُ لوَضْع طفل الآن... وإذا إكتشفتْ أبداً أنا كُنْتُ أُعاشرُ... |
Eşim ve ben davetimize icabet ettiğiniz için size şükranlarımızı sunuyoruz. | Open Subtitles | زوجتي وأنا نود أن نشكركم جميعاً لقبول دعوتنا |
- Eşim ve ben... - Kavga ettik. | Open Subtitles | ...زوجتي وأنا - .تجادلنا - |
Ve özür dilerim ama eşimle benim için inziva gibiydi. Anlaşılan çok çalışıyorum. | Open Subtitles | لكن كأننا كنا متقاعدين زوجتي وأنا وكما يبدو، إني أعمل كثيرًا. |
Martha ve ben, en derin üzüntülerimizi belirtiyoruz. | Open Subtitles | زوجتي وأنا نقدم أحر تعازينا |