ويكيبيديا

    "زوجها في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Kocasının
        
    • kocası
        
    • kocasını
        
    • kocasıyla
        
    Annesinin altı çocuğu, bir ineği, arka bahçede de Kocasının mezarı vardı. Open Subtitles أمها كان لديها 6 أطفال بقرة و قبر زوجها في الفناء الخلفي
    Fotoğraflar, yerel bir itfaiyede enkazın içinde bir zamanlar evlerinin bulunduğu yerden çok uzakta, Kocasının iş arkadaşları tarafından bulunmuştu ve kocasını tanımışlardı. TED تم العثور على صور لها من طرف زملاء زوجها في قسم إطفاء محلي في الأنقاض بعيدا جدا من حيث كان منزلهم، وقد تعرفوا عليه.
    Evde öldürülen kadının kocası da sokakta öldü. Ölüm Nedeni: Open Subtitles قتلت الزوجة في المنزل ومات زوجها في الشارع والسبب :
    Kızı evdeydi ancak kocası iş için Las Vegas'a gitmiş. Open Subtitles ابنتاه كانت هناك و لكن زوجها في فيغاس في عمل
    Bayan Miller mahkemede benzin istasyonundaki işinden erken ayrıldığı ve kayıtlarla ilgili yardımcı olması için kocasını aldığı yönünde ifade vermişti. Open Subtitles السيدة ميلر شهدت على ذلك أنها خرجت مبكرًا من محطة الغاز وذهبت لمساعدة زوجها في ترتيب الكتب
    Kız kardeşim kocasıyla San Francisco'da yaşıyor. Seni saklarlar. Open Subtitles تعيش أختي مع زوجها في سان فرانسيسكو سيساعدونك
    Bir diğer Alman kadın kayıp Kocasının içini rahatlatmak için daha dikkatli davranıyordu. Open Subtitles وهذه زوجة ألمانية اخرى حريصة على طمانة زوجها في غيابه
    İnşallah Kocasının kafasını bir bagajda bulduğumuzu söylememiştir. Open Subtitles دعنا نأكل أنه لم يقل أننا وجدنا رأس زوجها في صندوق سيارة
    Ziva! Kocasının durumu kritik. Kızı kaçırıldı. Open Subtitles يجب ان تعذريها زوجها في حالة خطرة وانبتها مخطوفة
    Nasıl bir insan Kocasının cansız bedenini dondurucusunda saklar? Open Subtitles أي امرأةٍ هذه تُبقي جثة زوجها في المجمد ؟ لعشرة سنوات ؟
    Sanıyorum Kocasının son anlarında, nasıl olduğunu merak ediyor o kadar. Open Subtitles وأعتقد أنها تريد أن نعرف ما كان عليه زوجها في تلك اللحظات الاخيرة
    Evet, onu aradım, Kocasının merkezde olduğunu söyledim. Open Subtitles نعم، اتصلت بها قلت لها أن زوجها في المركز
    kocası iş gezisine çıkıyor? Gerçekten gelmek istedi. Open Subtitles سيذهب زوجها في رحلة عمل كانت تريد المجيء حقا
    Kendi ve kocası Victor avukatlık yapıyorlar. Open Subtitles إنّها تعمل في المحاماة مع زوجها في نيويورك
    Son muayenesi, kocası Afganistan'da olduğu sırada öldürülmesinden altı ay önceymiş. Open Subtitles فحصها الأخير كان قبل ستة أشهر من مقتلها عندما كان زوجها في أفغانستان
    Bu dürüstlük kraliçemiz okul anma toplantısında kocası gibi davranacak birisini arıyor. Open Subtitles ملكة الأمانة هنا تحتاج أحد ليتظاهر بأنه زوجها في التجمع الدراسي
    Siz dondurucusunda kocasını saklayan kadın mısınız? Open Subtitles أأنتِ هي السيده التي وضعت زوجها في مجمدها ؟
    kocasını Hawaii'de olduğunu bilmiyorsa iyi değilmiş. Open Subtitles ليس جيداً, ما اذا كانت لا تعلم بأن زوجها في هاواي
    Yalnız yaşıyor, evden çalışıyor, kocasını görmeye hapishaneye gidiyor. Open Subtitles تعيش لوحدها تعمل من المنزل ثم تذهب لرؤية زوجها في السجن
    Bir kadının nikâh masasında kocasını öldürmesinin bu kadar tahrik edici olacağını düşünmezsin. Open Subtitles لن تتخيل ان امرأة تقتل زوجها في غرفة الزفاف تكون مثيرة هكذا
    Tabii ki bir kadın böyle bir zamanda kocasıyla birlikte olmak isteyecektir. Open Subtitles بالطبع زوجة ستتمنى أن تكون مع زوجها في وقت كهذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد