"زوجها لم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kocası

Anlaşılan, kocası iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor.
من الواضح أن زوجها لم يظن إنها فكرة سديدة

kocası bütün yemek boyunca ördek ısmarlamak dışında tek laf etmedi.
زوجها لم ينطق بكلمة طوال العشاء غير أنه طلب البطة

Olay olduğunda yalnızdı, kocası orada değildi.
كانت لوحدها عندما حدث ذلك، زوجها لم يكن موجودا

Söylemek istemediği bir şey vardı. Belki de sanık kocası değildi. Belki hedef o'ydu.
ربما زوجها لم يكن مُذنباً ربما كان هو الهدف ممّا حدث.

Belki Janowitz ona uygunsuz şeyler teklif etmiştir, hazır kocası ortada yokken, savunmasızken.
ربما جانويتز حاول التقرب و كان هذا غير ملائم لآن زوجها لم يكن دليل و هي كانت عرضة للخطر

kocası görmemiş. Dün gece eve dönmemiş.
زوجها لم يرها ، لم تأتي الى منزلها الليلة الماضية

kocası da öyle yapmazdı ama adama yaptıklarını gördün.
ويلاه.. حتى زوجها لم يستطع صدها وقد رأيت ماذا فعلت به

Bahse girerim kocası... başka bir adamla dünyanın yarısını dolaşmasından hoşlanmamıştır .
لا شك أن زوجها لم يسر برؤيتها على ذمة رجل آخر في النصف الآخر من العالم

Annie ile kocası ne selam verirler, ne de el sallarlardı.
"آني" و زوجها لم يلقيا التحية أبداً أو يلوّحا بيدهما للتحية.

Evet ama kocası eve geldiğinde, zorla girildiğine dair hiç bir işaret yokmuş.
نعم,لكن عندما عاد زوجها لم يكن هناك أي أثر للإقتحام!

Ama kocası onun kadar şanslı değil. "Mike Applebee".
حسنا ، ولكن زوجها لم يكن محظوظا " مايك ابلبي "

Sonradan anlaşıldı ki kocası o kadar da ölü değilmiş.
تبيّن أنّ زوجها لم يمُت مُطلقاً.

kocası da bize karşı saygısızdı. Carmine Vitale, işe yaramaz herifin tekiydi.
زوجها لم يحترمنا أيضا (كارمن فيتالي) كان سيئا

kocası da aynıydı.
زوجها لم يكن رجل جيّد

kocası intihar falan etmedi. Kocasını o öldürdü.
زوجها لم ينتحر لقد قتلته

kocası onu hiç umursamıyordu.
زوجها لم يهتم بها

kocası seri katil değildi.
زوجها لم يكن القاتل المتسلسل

kocası orada değil.
زوجها لم يعد موجود

Ve kocası bile bunu bilmiyordu.
و زوجها لم يعرف هذا ابداً