Avrupa ziyaretimiz cehenneme tek yönlü gidiş geliş olacak. | Open Subtitles | حَسناً، زيارتنا الأوروبية فقط حَصلَ لها تغيير ستكون بإتجاه واحد للجحيم والعودة |
Efendim, sebebi ziyaretimiz oğlum Uğur, kızınız Pınar'ı görmüş beğenmiş. | Open Subtitles | سبب زيارتنا هو أن... ابني "أور وقع في حب ابنتكما... |
Evi boyattığımız için ziyarete gelemeyecekler mi? | Open Subtitles | أنهم لا يمكنهم زيارتنا لأننا نقوم بدهان المنزل؟ |
ziyaretimizi ihbar etmenin, ailenin sorguya alınmasıyla sonuçlanacağını anladığından eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد تماماً بأن الأبلاغ عن زيارتنا لك سيضع عائلتـُـك جميعاً في خطر |
Ama bir dahaki ziyaretimizde bunun hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | و لكننا سنتحدث عن ذلك فى زيارتنا القادمة |
Dünkü ziyaretimden sonra bir yere sakladı. | Open Subtitles | لقد أخفتها بعد زيارتنا بالأمس |
Son ziyaretimizden önce Anna tüm detayları kardeşi ile konuştu. | Open Subtitles | حتى قبل زيارتنا لكم (آنا) إستقرت مع أَخيها بكل التفاصيل الضرورية |
Ekselansları, York ziyaretimiz için ne gibi hazırlıklar yapıldı? | Open Subtitles | سموك, ماهي تحضيرات زيارتنا الى يورك؟ |
Bu ziyaretimiz acil bir durumdan kaynaklanıyor. | Open Subtitles | أخشى أن زيارتنا هي من أجل سبب طارئ |
Bu ziyaretimiz acil bir durumdan kaynaklanıyor. | Open Subtitles | أخشى أن زيارتنا هي من أجل سبب طارئ |
Görülüyor ki ziyaretimiz hırsızın aklnı karıştırmış. | Open Subtitles | يبدوا ان زيارتنا اثارت ضمير السارق |
Görünüşe göre ziyaretimiz onu toz olup gitmeye motive etmiş. | Open Subtitles | يبدو أن زيارتنا له حفزته للفرار |
Kanlı Ay yokken bizi ziyarete gelebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك زيارتنا عندما لا يحل القمر الدموي |
Oh, eminim ziyaretimizi bekliyordur. | Open Subtitles | أنا متأكّد بأنه يتوقع زيارتنا. |
Şansımız var ki, küçük sürpriz ziyaretimizde silah kaçakçılarını yakaladık, demek ki yanlış bir şey yapacaklardı. | Open Subtitles | ومع قليل من الحظ, فإن زيارتنا المفاجئة جعلت مهربي الأسلحة مشوشين, مما يعني أنهم سيخطئون, أهذا مفهموم؟ |
Dünkü ziyaretimden sonra bir yere sakladı. | Open Subtitles | لقد أخفتها بعد زيارتنا بالأمس |
Ronald'ı ziyaretimizden sonra anladım. | Open Subtitles | وتوصلت لذلك بعد زيارتنا ل"رونالد" |
Tek söylediği buraya seyahat edeceği, ve buraya gelmek istediği. | Open Subtitles | كل ما قاله هو أنه سيسافر إلى هنا غداً، يريد زيارتنا |
Üçüncü güne kadar Ziyaret iadesi yapmanız gerekmez Yüzbaşı Brown. | Open Subtitles | لم يكن عليك أن ترد زيارتنا حتى اليوم الثالث,كابتن براون |
Bebeği görmeye ne zaman geleceğimizi soruyor. | Open Subtitles | تسأل عن موعد زيارتنا لرؤية الطفلة |
Merkeze yaptığımız ziyaretten hatırlarsınız bizi. | Open Subtitles | متأكّد من أنّكَ تذكرني من زيارتنا إلى المركز |