"Kanca, şişe, zeytin yağı, 100 pul." | Open Subtitles | "هلب مرساة, زجاجة حمض, جراب صيد سمك" "زيت زيتون , مائة طابع بريد" |
Brokoli, sarımsak, zeytin yağı ve zerdeçal var içinde. | Open Subtitles | هذا قرنبيط ، ثوم ، زيت زيتون و كركم |
Ekstra 'saf' zeytin yağı mı? | Open Subtitles | زيت زيتون نقي أكثر ؟ |
Sylvia, zeytinyağın bitmek üzere. | Open Subtitles | سيلفيا , زيت زيتون على وشك الانتهاء |
Bak bunun içinde halis zeytinyağı var. Ahbabımız getirdi. | Open Subtitles | بداخله زيت زيتون صافى جلبه أحد أحبتنا |
Sarımsak dövücü, Zeytinyağı spreyi. Her akşam yeni bir şey yapıyor. | Open Subtitles | ثوم، زيت زيتون كل ليلة وصفة جديدة |
Bu ekonomik şartlarda, Tuscany'nin saf zeytinyağını nereden buldun? | Open Subtitles | أين وجدتي زيت زيتون العذراء المكرر في ظل الوضع الإقتصادي الحالي ؟ |
- Tereyağı, hurma ve zeytin yağı. | Open Subtitles | زيت نخيل .. زيت زيتون |
Mutfağında bir kutu zeytin yağı var. | Open Subtitles | لديه علبة زيت زيتون في المطبخ |
Bu zeytin yağı. | Open Subtitles | إنهم زُجاجتي زيت زيتون |
- Fazladan saf zeytin yağı istermisin? | Open Subtitles | -هل يوجد زيت زيتون نقي إضافي؟ |
Yanında zeytinyağı var mı? | Open Subtitles | هل لديكى أى زيت زيتون ؟ |
- Uçakta hiç zeytinyağı var mı? | Open Subtitles | ؟ - زيت زيتون ؟ ؟ |
Sarımsak dövücü, Zeytinyağı spreyi. Her akşam yeni bir şey yapıyor. | Open Subtitles | ثوم، زيت زيتون كل ليلة وصفة جديدة |
Ben olsaydım sızma zeytinyağını tercih ederdim. | Open Subtitles | سأُفضِّل قول كمية إضافية مِن زيت زيتون العذراء. |