Genç kızlar Sam'in edepsiz, serseri gönül çelen, çapkın, kadın düşkünü olduğunu söyler. | Open Subtitles | الفتيات قالو أن سام فتى بذىء , ومحتال ساحر , مغازل زير نساء |
Görünüşe göre Delfino çapkın biriymiş ama hoşlanılmayacak birine göre fazla iyiymiş. | Open Subtitles | على ما يبدو ان دلفينو كان زير نساء لكن كان يحبه الجميع |
Böyle şeyler söylemesine bakılırsa o herif tam şerefsiz bir zampara. | Open Subtitles | بالنظر إلى كيف يقول أشياء كهذه، إنه حقير و زير نساء |
Ne yazık ki, kumarbaz, zampara ve ayyaştı da. | Open Subtitles | وللأسف, فقد كان ايضا مقامرا و زير نساء و سكّير |
Bağlantılarımdan biri onunla ilgilenip bana okçunun aslında ahlaksız bir playboy senin eski erkek arkadaşın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أعطاني أحد معارفي دليلاً على أن رامي السهام زير نساء فاسد إنه خليلك السابق على ما أظن |
Seni şaşırtıyorum, çünkü gelecek jigolo için süslenmekle meşguldün. | Open Subtitles | أفاجئك لأنك كنت تتأنّقين وتنتظرين مجيئ زير نساء محترف ما |
Söylemek istediğin kelime zamparaydı, zamane değil. | Open Subtitles | الكلمة التي تريدين قولها "هي "زير نساء" و ليس "محبّ للخير |
Gerçekten de, artık biraz fazla hovarda olduğumu anladım. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد بأنني زير نساء |
Sen... hovarda birinin oğlu olabilirsin fakat bir katilin oğlu değilsin. | Open Subtitles | أنت، ربمّا تكون ابن زير نساء لكنك لست ابن قاتل |
çapkın adamsın ama kemik yapısından hiç anlamıyorsun. | Open Subtitles | أتعلم، لست ملماً بالكثير عن التركيب العظمي مع أنك زير نساء |
Eğer birisine çok fazla iyi davranırsan, yaraların derinleşir, çapkın. | Open Subtitles | ان عاملت شخص بطريقه جيده جدا فأن الجروح تكون اعمق، زير نساء |
Her zaman babamın çapkın olduğunu söylerdin bir işte tutunamayan tembel biri. | Open Subtitles | أنت قلت دائما أن أبي زير نساء تعلمين ،شخص كسول لا يستطيع أن يحافظ على عمله |
Televizyonda beni görünce kesinlikle benim çapkın olduğumu düşünmüştür. | Open Subtitles | عندما رأتني على التلفزيون , أنا متأكد بأنه أصبح لديها نفس الاعتقاد بأنني زير نساء |
Televizyonda beni görünce kesinlikle benim çapkın olduğumu düşünmüştür. | Open Subtitles | عندما رأتني على التلفزيون , أنا متأكد بأنها أصبحت تعتقد بأني زير نساء |
Sen ona zampara, dönek laftan aday dedin. | Open Subtitles | , انت دعوته زير نساء و انتهازي مرشح تافه |
Baban Charles'ın, başarılı iş adamı ve nüfuzlu zampara'nın yıllar önce gayri meşru çocukları oldu. | Open Subtitles | كان والدك رجل أعمال ناجح وهو كان زير نساء انجبهم خارج الزواج |
İkinizin zampara bir itfaiyeciyle aynı evde kalması durumu iyileştirmiyor. | Open Subtitles | كمثال , مطاردتهم العشق مع زير نساء إطفائي لا يخدم قضيتنا |
Şu anda dev bir madencilik ve döküm imparatorluğunun sahibi ve uluslararası bir playboy hayatı yaşıyor. | Open Subtitles | الآن يملك امبراطورية تنجيم و يعيش حياة زير نساء عالمي |
Onu eskiden playboy olduğunu hiç söylemiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن حقيقة أننا نعرف أنه كان زير نساء |
Belirgin özellikleri: yakışıklı bir kadın avcısı. | Open Subtitles | :الملامح المميزة وسيم، زير نساء |
Onun kadin pesinde kosan adi herifin teki olmasini ona çalismamak için bir mazeret olarak kullanmadigindan emin misin? | Open Subtitles | متأكد من أنك لا تستغل حقيقة أنه زير نساء حقير كعذر لعدم العمل لديه؟ |