| Bir kasa parti süsü aldım. Onları sandalyelerin önüne koyacağım. | Open Subtitles | لن تراها، عندي صندوق أوراق زينة سأضعه أمامها. |
| Ben göğüs kısmı üzerine süs istememiştim, buna rağmen onlar çift koymuşlar. | Open Subtitles | لم أكن أريد شريط زينة على الصدر وبدلاً من ذلك قاموا بمضاعفته |
| Noel süslerini asmaya yardım eder misin? | Open Subtitles | هل تريدين مساعدتي في تعليق زينة عيد الميلاد؟ |
| Pipetler ve dereceli kaplardan Noel süsleri yapmak sıkıcı oluyor. | Open Subtitles | إنه لمن الصعب تجميع زينة عيد الميلاد بعيداً عن الماصات و الخريجين الجدد |
| Cemiyet çocukları temizlik konusunda pek takıntıIı değildir. Yani o dekorasyon değil, kendiliğinden olmuş olabilir. | Open Subtitles | هؤلاء الأولاد لا يشغلون بالهم بالتنظيف قد لا يكون زينة فى كل المنطقة |
| Daniel, Şükran Günü süslemelerini indirmeyi unutmuşuz, sen halleder misin? | Open Subtitles | دانيال ، لقد نسينا زينة عيد الشُكر هلا أخذتهم للأسفل ؟ |
| Ama protesto için bembeyaz giydiler makyaj yapmayı bıraktılar. | TED | ولكن لا, في المظاهرة, ارتدوا لباسا أبيض, بدون أي زينة |
| Noel ağacı süsü. Okulda yaptık. | Open Subtitles | انها زينة لشجرة الكريسماس صنعناها في المدرسة |
| Kendi ağacımız için Noel süsü yapsak diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ بوسعنا تقديم زينة عيد الميلاد لشجرتنا |
| Devletten daha çok para alsaydım biraz Noel süsü alabilirdim. | Open Subtitles | لو احصل على مال اكثر من الولاية ربما استطيع تحمل تكاليف بعض من زينة عيد الميلاد |
| Çivit otuyla suratlarını maviye boyadıklarında bu bir süs değildir. | Open Subtitles | عندما يلوّنون وجوههم بالوحل الأزرق. فذلك أكثر من مجرد زينة. |
| Bu bir süs mü yoksa Şeytan'ın kıl yumağı mı? | Open Subtitles | هل هذه زينة أم حزمة متشابكة من عانة الشيطان ؟ |
| Red... Bob'ın Noel süslerini mi çalıyorsun? | Open Subtitles | ـ ريد ، هل تسرق زينة العيد ميلاد ، من بوب ؟ |
| Bu Noel süslerini 3. sınıfta yapmıştım. | Open Subtitles | و زينة عيد الميلاد, صنعتها و أنا في الصف الثالث |
| Tek gördüğüm doğum günü süsleri olmayan sıradan masalar. | Open Subtitles | كل ما أراه هو طاولات قديمة بدون زينة عيد الميلاد. |
| Saçma mısır koçanlarının dekorasyon olduğunu varsaysam bile onlar Şükran Günü için, Cadılar Bayramı için değil. | Open Subtitles | حتى لو سميت تلك الذرة السخيفة بأنها زينة فهي مخصصة لعيد الشكر و ليس للهالوين |
| Tatil süslemelerini raftan indirmeye çalışırken merdivende ayağım kaydı. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أخرج زينة العيد ولكن انزلقت عن السلم |
| - Çelengi getirdin mi? | Open Subtitles | هل أحضرت الزينة؟ -نعم يا أبي، هل أحضرت زينة الكريسماس؟ |
| Thomas Thwaites: Gördüğünüz gibi, Noel süslemeleri asılmış. | TED | توماس ثوايتيس : وكما ترون توجد زينة رأس السنة هناك |
| - Bu Noel dekorasyonları çok süslü, değil mi? | Open Subtitles | زينة رأس السنة هذه مُتقنة جداً، صحيح؟ |
| Zena ve Phyllis Dare York'a gelmişler. | Open Subtitles | زينة وفيليس داري هنا في (يورك). |
| Zina ve Emmeline kocamın eski karıları. | Open Subtitles | حسناً زينة وإيميلين كانوا زوجات أختي |
| Geçen yıl süsleme yapmadık biliyorum. | Open Subtitles | اعلم اننا لم يكن لدينا زينة العام الماضى لكن |
| Eğer sence değerin dekoratif gözükmekse. - | Open Subtitles | اذا ظننت انك مجرد زينة فاخشى عليك انك يوم ما تصد قين انك كذلك |
| Ocak 9, noel süslerimizi hala kaldırmamışız. | Open Subtitles | التاسع من يناير، وما زلنا لمْ نُنزل زينة عيد الميلاد. |