| Bu hafta boyunca evde kalacağım. Önümüzdeki hafta da. | Open Subtitles | . سأبقى في المنزل هذا الأسبوع والأسبوع القادم |
| Yılın geri kalanında evde kalacağım. | Open Subtitles | حسناً، سأبقى في المنزل لِما تبقى من السنة |
| Sanırım evde kalacağım ve kadınlar saçmalamayı bırakıp da çocuk sahibi olduklarında "bizim ne zaman kariyerimiz olacak?" dediler. | Open Subtitles | "أظن أنني سأبقى في المنزل" وعندما أتى الوقت للمرأة بأن تتوقف عن اللهو و تبدأ بإنجاب الأطفال، قالوا: |
| - Hayır, bütün gece evdeyim. | Open Subtitles | لا, سأبقى في المنزل طوال الليل |
| Sanirim bugün evde kalabilirim. | Open Subtitles | أظن ربما سأبقى في المنزل اليوم. |
| Kamu hizmeti olarak bu gece evde kalacağım. | Open Subtitles | كخدمه عامه, سأبقى في المنزل هذا المساء. |
| Sen Beans and More'un merdivenlerini tırmanırken ben evde kalacağım ve onu yalnız büyüteceğim. | Open Subtitles | أثناء خروجك و تسلقك السلم الوظيفي beans and more في سأبقى في المنزل لأربيه |
| Hayır, Arınma Gecesinde evde kalacağım. | Open Subtitles | كلا، سأبقى في المنزل في ليلة التطهير. |
| Belki de sadece evde kalacağım. | Open Subtitles | ربما ... . سأبقى في المنزل و حسب |
| ve bugün evde kalacağım. | Open Subtitles | واليوم ، سأبقى في المنزل. |
| Toplumun %99'u gibi evde kalacağım. | Open Subtitles | سأبقى في المنزل مثل 99% من السكان. |
| - Ben çalışmıyorum, çocuklarla evdeyim. | Open Subtitles | ليس أنا، سأبقى في المنزل مع الأولاد |
| Sanırım bugün evde kalabilirim. | Open Subtitles | أظن ربما سأبقى في المنزل اليوم. |