Bunu söyleyeceğim ve eğer istediğin buysa beni bir daha görmeyeceksin. | Open Subtitles | سأبوح بمكنوناتي ولك ألا تراني مجدداً إن شئت |
Pekala söyleyeceğim.. Avukatı vekaletten çıkarıyorum. - Delirdin mi sen? | Open Subtitles | لا بأس، سأبوح لك بسر، سأعزل المحامي |
Bugün ona söyleyeceğim. | Open Subtitles | نعم اليوم سأبوح عما فى قلبى |
Ona gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأبوح لها بالحقيقة |
Kimseye söylemezseniz, size bir sır veririm. | Open Subtitles | سأبوح لكم بسر صغير، إذا وعدتموني ألا تخبروا به أحد. |
Size doğruyu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأبوح لك بالحقيقة |
Sana şimdi söyleyeceğim şeyi çok az insan biliyor. | Open Subtitles | سأبوح لك شيء يعرفه سوى قلائل، |
Sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأبوح لك بشيء. |
Bazen çok otoriter olduğunu söylesem bir sır açıklamış sayılmam herhâlde. | Open Subtitles | ولكن لا أظنني سأبوح بسرّ إن قلت إنها أحياناً قد تكون مستبدة. |
Bazen çok otoriter olduğunu söylesem bir sır açıklamış sayılmam herhâlde. | Open Subtitles | ولكن لا أظنني سأبوح بسرّ إن قلت إنها أحياناً قد تكون مستبدة. |
John, sır saklamaktan hoşlanan bir çocuk. - Sana bir sır vereceğim. | Open Subtitles | جون) يحب كتمان الأسرار) - سأبوح لكِ بسرّ - |