Belki de bu günlerde etkilenmiş gibi görünmeyi bırakacağım. | Open Subtitles | ربما سأتوقّف عن الإندهاش فى أحد هذه الايام |
Senden son kez kabilenin işine burnunu sokmamanı isteyeceğim ve aksi takdirde bu kibarlığımı elden bırakacağım. | Open Subtitles | الآن سأطلب منك لآخر مرة أن تبتعد عن أعمال القبيلة وإلا سأتوقّف عن التصرف بشكل مهذّب |
Yesen iyi olur yoksa işirmeyi bırakacağım. | Open Subtitles | الأفضل أن تبدئي بتناول الطعام و إلا سأتوقّف عن الطبخ |
Eğer burada birisine zarar verirsen, sözünü dinlemeyi bırakırım. O zaman beni öldürmek zorunda kalırsın. | Open Subtitles | إن آذيتِ أيًّا من هؤلاء النّاس، سأتوقّف عن التّعاون، ثمّ سيتعيّن عليكِ قتلي. |
Ama bu zayıflıklarını onu milletin önünde küçük düşürmek için kullanırsan, senin için çalışmayı bırakırım. | Open Subtitles | لكن لو استخدمت نقاط ضعفه لإذلاله امام العامّة سأتوقّف عن العمل لديك |
Nefesimi boşa harcamaktan vazgeçeceğim. | Open Subtitles | سأتوقّف عن تضييع وقتي معك |
Ne zaman ondan hoşlanmaktan vazgeçeceğim? | Open Subtitles | متى سأتوقّف عن حبّي له ؟ |
Bu bakmayı bırakacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّي سأتوقّف عن البحث. |
Denemeyi bırakacağım. | Open Subtitles | سأتوقّف عن المحاولة |
Ve katılmazsan seni rahatsız etmeyi bırakacağım. | Open Subtitles | وإنْلمْتفعلي... سأتوقّف عن مضايقتك |
Sanırım eve döndüğümüzde Mike'la içki satmayı bırakacağım. | Open Subtitles | أعتقد عندما أعود، سأتوقّف عن بيع (الخمور مع (مايك... |
Dans etmeyi bırakırım. | Open Subtitles | سأتوقّف عن الرقص. |
İçkiyi bırakırım. | Open Subtitles | حينئذ سأتوقّف عن الشرب |