Cezbedici ve eğlenceli görünüyor ama sanırım ben bu teklifi reddedeceğim. | Open Subtitles | يبدو ذلك مغرياً و مسلياً للغاية ، لكن أعتقد بأنني سأرفض |
Sanırım, seni seviyorum. Sanırım, Edward'ı tekrar reddedeceğim. | Open Subtitles | اعتقد اني احبك و اعتقد اني سأرفض طلب ادوارد |
Bir katliamcının peşine düşmek kulağa çok emniyetli geldiği için almayayım ben. | Open Subtitles | بقدر ما تبدو مطاردة سفّاح آمنة جدّاً إلاّ أنّني سأرفض عرضكِ، أشكرك على تجربة الأداء |
Sanırım bunu pas geçeceğim. Seni korkak tiplerden biri olarak gördüğüm için.. | Open Subtitles | ،أعتقد أني سأرفض ذلك أنتِ عندي مثل تلك الحشرات |
Ortada reddedilecek bir şey yok. Ben yine de reddediyorum. | Open Subtitles | لايوجد شئ ترفضه حسنا سأرفض في كل الحالات |
Korkarım ki, o büyük jestini reddetmek zorundayım. | Open Subtitles | أتعرفين ماذا؟ أعتقد أني سأرفض بادرتك العظيمة. |
Çocuğuma bunu diyeceğim aklıma gelmezdi ama duşunu alana kadar sarılma safhasını atlayacağım. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنني سأقول هذا لطفلي، لكنني سأرفض الحضن حتى تستحم، رجاء |
Eğer Jim tekrar gelirse, ona hayır derim. Gerçekten. | Open Subtitles | -ولو جاء جيم ثانية سأرفض الخروج معه |
- Hâlâ hayır diyorum. | Open Subtitles | أجل, ما زلتُ سأرفض هذا - بربّك, بربّك - |
Sanırım, yaptığınız başlı başına abes olduğu için reddedeceğim. | Open Subtitles | سأرفض هذا الاعتراض على أساس سخافته فقط بإمكانك الإجابة على هذا السؤال |
Vicdanın sana ne söylemen gerektiğini söylerse. Sanırım bunu reddedeceğim. | Open Subtitles | ما يرشدك ضميرك إلى قوله أعتقد أنني سأرفض |
Benden nefret ederlerken bile onlardan nefret etmeyi reddedeceğim. | TED | سأرفض أن أكرههم حتى عندما يكرهوني. |
reddedeceğim fakat kafanıza gelmekte olan büyük boy Monty Python ölçüsünde botlara hazırlıklı olun Bay Lester, | Open Subtitles | سأرفض الاعتراض، ولكن... كن مستعدًا لتلقي ضربة موجعة على رأسك يا سيد ليستر |
3 öğün sıcak yemek ve yatak ilgi çekici gelse de ben almayayım. | Open Subtitles | ثلاث وجبات دافئة، وفراش للنوم، شيء مغرٍ، لكنّي أعتقد أنّي سأرفض. |
Teşekkürler, Üsteğmen. Çay almayayım. | Open Subtitles | شكرا يا أيها الملازم ولكنى سأرفض القهوه |
Ben almayayım. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأرفض هذا العرض |
Ölmeden önce ailelerin sıkıntısını gidermiş olursun. pas. | Open Subtitles | بامكانك ان تساعد العائلات للحصول على خاتمة قبل ان تموت سأرفض |
Teklifin için minnettarım ancak sanırım pas geçmeliyim... yani arabayı, Bentley'i. | Open Subtitles | استمعي, أقدر عرضك ...لكني سأرفض على السيارة |
Hakim önüne çıkarma emrini reddediyorum, ...ve eyalet savcısına 48 saat suçlama için tutuklamasına izin veriyorum. | Open Subtitles | سأرفض الظّهور أمام المحكمة وسأسمح مُحامي الولاية 48 ساعة على الإعتقال لتوجيه التّهمة |
Sanırım savunma makamının tavsiyesi üzerine bunu cevaplamayı reddediyorum. | Open Subtitles | ...أعتقد، كنصيحة إستشارية سأرفض الإجابة عن هذا |
Minnettarım bayım ama reddetmek zorundayım. | Open Subtitles | سيدي، أشكرك لكن سأرفض |
O isteği reddetmek zorundayım. | Open Subtitles | حسنا... أنا سأرفض ذلك الطلب |
Yarıştan çekiliyorum. Ve Ryland'a hayır diyeceğim. | Open Subtitles | سوف أنسحب من السباق سأرفض ذلك من رايلاند |
- Gidişata bakılırsa, hayır derim. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، سأرفض |
- Evet. O zaman hayır diyorum. | Open Subtitles | إذاً سأرفض ذلك |
Askerlere leke sürecek hiçbir hikâyeyi kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | سأرفض الحكايات التي تودي بسمعة المسؤولون |