İşe alma ayrıcalıklarınıza izin vereceğim çünkü olmanızı istediğim gibi biri olacaksınız. | Open Subtitles | سأسمح لك بالحفاظ على امتيازات التوظيف لديك بسبب كونك الرجل الذي أعتقده |
Biraz daha yayılmasına izin vereceğim sanırım. | Open Subtitles | اعتقد إنني سأسمح لها بالانتشار لبعض الوقت |
Uğruna çalıştığımız her şeyi sabote etmene izin vereceğimi mi sandın? | Open Subtitles | هل تظن انني سأسمح لك بتخريب كل شيء عملنا من أجله؟ |
Hayır, hayır, Bay Corleone'ye demecini okuması için izin veriyorum. Bunu kayıtlara geçireceğim. | Open Subtitles | لا, سأسمح للسيد كورليونى بقراءة تصريحه و سأسجلة |
Onları tutuklayan ekipte olmana izin vermeyeceğim, ama tutuklandıklarında oraya gitmene izin veririm. | Open Subtitles | لن أسمح لك بالانضمام لفريق التدخل لكنني سأسمح لك بالدخول حينما تمضي الأحداث |
Ama ben onun aptallıklarının ya da başka bir şeyin hayallerimi yıkmasına izin verir miyim? | Open Subtitles | ولكن هل سأسمح لـ غباءها او اي شيء اخر يقف في طريق احلامي ؟ ؟ مستحيـل |
Bilinci yerinde değil ama bakmanıza izin verebilirim. | Open Subtitles | حسنا، انه فاقد الوعي ، ولكن سأسمح لكم برؤيته |
Bay Corleone'nin beyanını okumasına izin vereceğim. | Open Subtitles | لا, سأسمح للسيد كورليونى بقراءة تصريحه و سأسجله |
Bay Corleone'nin beyanını okumasına izin vereceğim. Kayda geçecek. | Open Subtitles | لا, سأسمح للسيد كورليونى بقراءة تصريحه و سأسجلة |
Bay Corleone'nin beyanını okumasına izin vereceğim. Kayda geçecek. | Open Subtitles | لا, سأسمح للسيد كورليوني بقراءة تصريحه و سأسجله |
Siz donarken zaten çocuğunla vakit geçirmene izin vereceğim. Şimdi, onlar... | Open Subtitles | سأسمح لكى بالفعل أن تقضى وقتا مع طفلتك بينما تتجمدون حتى الموت |
İzin vereceğim ama size de aynı esnekliği tanıyacağım. | Open Subtitles | سأسمح بالأمر وسأعطيك نفس المعاملة في دورك |
Çocuğumun etrafında Belle gibi insanlar olmasına izin vereceğimi mi sandın? | Open Subtitles | هل تظن أني سأسمح لطفلتي أن تخرج من هذا البيت لتعرفها على أناس أمثال بيلي ؟ |
Ve kızımın onun yakında olmasına izin vereceğimi sanıyorsan, sen çıldırmış olmasın. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد بأنني سأسمح لإبنتي بالإقتراب منه فقط فقدت عقلك |
- Bunun olmasına izin vereceğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً بأنني سأسمح بأن يحدث ذلك؟ |
Bu defa gitmene izin veriyorum ama bir daha yapma. | Open Subtitles | سأسمح لك بالذهاب هذه المرة ولكن لا تفعل ذلك مرة أخرى. |
Eğer çok dikkatli olacaksanız tanığınıza soru sormanıza izin veriyorum. | Open Subtitles | سأسمح لك أن تستكمل إن كنتَ بالحرص الكافى |
Konu dışı! - İzin veriyorum! | Open Subtitles | شرفك، إعتراض , هذا ليس له علاقة سأسمح له |
Bir futbolcunun değerli tenime dokunmasına izin veririm de sanki | Open Subtitles | كما لو أنني سأسمح للاعب كرة قدم بلمس بشرتي المرهفة |
Cici çocuk olursan beyazlarla yemene izin veririm. | Open Subtitles | كن ولداً جيداً , و ربما سأسمح لك بالأكل مع الأخرين غداً |
Gelmeni ben istemeseydim bu kadar yakınıma yaklaşmana izin verir miydim? | Open Subtitles | أأعتقدت حقًا أنني سأسمح لك بالإقتراب مني هكذا إن لم أرد هذا؟ |
Eğer denememe izin verirsen özrünü geri almana izin verebilirim. | Open Subtitles | سأسمح لك بأن تستعيد إعتذارك إن سمحت لي بذلك |
Şimdi de güle güle diyebilirsin bok herif, çünkü onu bırakıyorum. | Open Subtitles | الآن , قل مع السلامة أيها اللعين لأننى سأسمح لة بالذهاب |
Ama çekilmez biri olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | هذا زهيد لكنى سأسمح بقدر من الأذى يجعله يئن دائما و هو فى قيوده |
Soruşturmanıza bir kaç uzun telefon görüşmesi yapana dek izin verdim. | Open Subtitles | سأسمح باستمرار التحقيق مدة أطول لأجري بعض المكالمات الهاتفية |
Burada kalmana müsaade edeceğim, şimdi gidip iyicene dinlen istersen. | Open Subtitles | تولا سأسمح لكي بالبقاء في بلدتنا كما ترغبين أما الان.. خذي قسطا من الراحة كما ترغبين |