Aynı gün, elimde çanta, kimliğimi ve şirketin kağıtlarını göstererek parayı çekmek için ortaya çıkacağım. | Open Subtitles | في اليوم نفسه سأظهر في بيلز بالهوية الصحيحة وسأجرى المعاملة ليتم السحب |
Bu sabah TV ye çıkacağım. | Open Subtitles | سأظهر في الأخبار المباشرة هذا الصباح |
Evliliklerini düzeltirsem, Oprah'ya çıkacağım, | Open Subtitles | إن أصلحت زواجهم سأظهر في برنامج أوبرا |
Televizyona çıkacağım. Bir televizyon programına çıkacağım. | Open Subtitles | انا سأظهر في التلفاز سأظهر في برنامج على شاشة التلفاز ... |
09:30 gibi çıkacağım. | Open Subtitles | سأظهر في الساعة 9: |
Letterman'a çıkacağım. | Open Subtitles | (سأظهر في برنامج (ليترمان |