Cesede koli bandı ya da ip bulursak şansımız varmış derim. | Open Subtitles | إذا و جدنا أي أثار تدل أنه ربط و وضع شريط لاصق على فمه سأقول أنه يوجد فرصة كبيرة |
- 6 ay öncesi olsaydı, kesinlikle evet derdim ama şu an o kadar emin değilim. | Open Subtitles | حسنا, لوكان قبل 6 أشهر كنت سأقول أنه جحيم,نعم لكن الأن أنا لست جدا متأكد |
Eğer onu dün görmemiş olsaydım günlerce burada olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | لو لم أره منذ الأمس، سأقول أنه هنا منذ أيام |
Ayrıca 60 yaşındaki birine göre koşarken yaptığı hıza bakılırsa tehlikede olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | وبالحكم من خلال سرعة تحرك ساقيه ذات الستين عاماً، سأقول أنه في خطر |
Sağlığınıza diyeceğim ama o zaman da işsiz kalırım. | Open Subtitles | سأقول أنه سيتحسن لكن بعد ذلك ربّما سأكون انتهيت من العمل |
diyecektim ki belki küçük ışıklar alabiliriz, ama bu çok saçma, herkesin var zaten. | Open Subtitles | كنت سأقول أنه يمكننا استخدام النثار الملون هذا سخيف الكل يضع نثار |
Tahminde bulunup boş olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكيّ أُخرج نفسي من هذا المأزق, سأقول أنه كان خالياً. |
Düzgünce hazırlık yapmak ve ifadelerini almak için 1 aya ihtiyacımız var derim. | Open Subtitles | ،للتحضير وأخذ الشهادات بشكل صحيح سأقول أنه شهر واحد |
Bu olsa olsa değeri düşük bilgilerdir derim ben. | Open Subtitles | سأقول أنه قليل القيمة, بأفضل الحالات ماذا؟ تقارير مفصلة لكيفية ظهور المخبرين؟ |
Bu akşam toplantımız vardı ve geldiğimde böyle buldum derim. | Open Subtitles | سأقول أنه كنّا نُخطّط للقاء اليلة ثم وجدتهم على تلك الحالة |
Eğer bilmeseydim, derdim ki burada... Hiç motor yok. | Open Subtitles | إذا لم أتيقن سأقول أنه لا وجود للمحرك على الأطلاق |
Eğer biri kafama silah dayayıp, beni banliyöyle ilgili en sevdiğim şeyi söylemeye zorlasaydı, "su tazyiki" derdim. | Open Subtitles | لو هددني شخص بسلاح لقول على قول أكثر ما أفضله في الضواحي سأقول أنه ضغط الماء |
Bahis oynayan bir adam olsaydım, ki öyleyim üstüne Cumhuriyetçi lekesi düşürmek için Edison'ı destekleyecek, derdim. | Open Subtitles | لو كنت رجل رهان، وأنا كذلك، سأقول أنه يدعم إيديسون، يتقرب منه يغرقه في الحزب الجمهوري. |
Duruma bakmada oldukça sınırlı... ve yaratıcı olmayan bir tarzı olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | كنت سأقول أنه يمتلك رؤية محدودة وينقصها الإبداع .الي الواقع |
Eğer oksijen yetersizliğinden böyle olmasaydı, onun böyle poz verdiğini söylerdim. | Open Subtitles | لولا زرقة الجلد سأقول أنه أنه كان في جلسة تصوير لمجلة عالم الرجال |
Soldaki bu ev için gerçekten motive edildiklerini söylerdim. | Open Subtitles | هذا المنزل على اليسار سأقول أنه تم تحفيزهما على الأرجح |
Bu kan damlacıklarına bakarak çıkarıldığında hala attığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستناداً علي أثار الدماء سأقول أنه كان ينبض عندما أقتلع |
Oğlum üzerinde duran bazı ürpertici görünmez adam, bir iblis olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | . رجل مخيف خفي يقف أمام إبني ، سأقول أنه مشعوذ |
Eğer doğru hatırlıyorsam fazlasıyla hassas olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | سأقول أنه كان هشاً إن كنت أتذكر بشكل صحيح, أجل |
Ama bana YouTube'dan yumurtalarına vurulan insanları izleten adam diyeceğim. | Open Subtitles | ولكني سأقول أنه الشخص الذي يريني مقاطع فيديو لأشخاص يتعرضوا للضرب بالخصية |
Evet, sen de gel diyeceğim ama... | Open Subtitles | أجل, أجل, كنت سأقول أنه ينبغي بك الذهاب معنا, لكن... |
Arabayı yanlış yere park ettiğimiz için iyi bir ceza ödeyeceğiz gidip çekelim diyecektim ama aklın orada olmadığı için mutluyum. | Open Subtitles | حسناً، كنت فقط سأقول أنه علينا الذهاب لإطعام حارس موقف السيارات قريبا لكني سعيد لأنه ليس على بالك |
Evet ama ben aslında polis olma nedenlerimdi diyecektim ama o da olur. | Open Subtitles | أجل كنت سأقول أنه كل شيء حلمت به كي أكون شرطي، ولكن أجل بالطبع كما تقول. |
Bu büyük bir hataydı. - Öyle olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | كل هذا كان خطئا كبيرا - ..سأقول أنه كان - |
Gerçeği söyleyeceğim, babam olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | ،سأقول الحقيقة سأقول أنه والدي |