Dadı paylaşımı için seni sordu. | Open Subtitles | . لقد سألتني عنك بشأن مشاركة الرعاية |
Bir de bana seni sordu ki bu da mide bulandırıcıydı. Akrabanmış gibi davran. | Open Subtitles | ثم سألتني عنك , وكان ذلك مقزز |
O, benim gebelik hakkında sorular seni sordu. | Open Subtitles | سألتني عن حملي , سألتني عنك |
- Aracım geldi. - Kadın seni sordu. | Open Subtitles | ـ هذه سيارتي ـ سألتني عنك |
Demek istediğim, bana seni sordu ve senin, onun bildiği Mike Ross olduğunu anlamaması için yalan söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ،الذي يعنيه ،بأنها قد سألتني عنك وكُنتُ مضطرةً للكذب لكيّ أبعدها عن التفكير .بأنكَ (مايك روس)نفسهُ الذي كانت تعرفهُ من قبل |
- Saga seni sordu. | Open Subtitles | -ساغا) سألتني عنك) |