Bilirsiniz işte, asıl mesele, eğer Dan Roma'daysa, ben de Roma'da olmak isterim. | Open Subtitles | حسنا ، الأمر أنه لو دان ذهب لروما ، سأود أن أذهب لروما |
Ama tanımadığım biriyle ofisime gelip, mühürlü dosyalardan bir bilgi istediğinde ona kimin sırdaşlık ettiğini de bilmek isterim. | Open Subtitles | ولكن عندما تجلب شخص لا أعرفه إلى مكتبي للحصول على معلومات من القضايا المعروضة في المحاكم سأود أن أتعرف |
Açılan dava hakkında sorular sorardım. Davamı kazanmak isterim. | Open Subtitles | سوف أسأل بخصوص القضية المرفوعة ضدك لأنني سأود الكسب في قضيتي |
Bundan gurur duymak isterdim ama bunu ben yapmadım. | Open Subtitles | سأود أن أنال فضل ذلك لكنني لم أكن الفاعل. |
Zamanımız olsaydı bütün o güzel öykülerinizi dinlemek isterdim ama zamanımız kısıtlı. | Open Subtitles | ان كان لدينا متسع من الوقت كنت سأود ان استمع الى كل قصصك ولكن , الوقت هو جوهر المسألة |
Ama arasıra çikolatalı dondurma da yemek isterim. | Open Subtitles | لكن بين كل حين و آخر سأود تناول الشيكولاتة |
Yer ayırttığım zaman yüksek seviyede ağzı sıkılık isterim. | Open Subtitles | عندما أحجز منضدة سأود التقدير لأقصى حدّ ممكن |
Kendi sorunlarımdan kurtulunca belki seninle yeniden görüşmek isterim. | Open Subtitles | إذاً، عندما أسوي أموري ربما سأود العودة إليك مرة أخرى |
Fırsatın olduğunda, elbiseyi üzerinde görmeyi isterim. | Open Subtitles | عندما تفرغين سأود رؤية ذلك الفستان عليكِ |
İstediğin bir şey varsa vermek isterim. | Open Subtitles | وإن كان هناك شيء ما تريدينه، سأود ان اعطيه اليك |
- Bizi tutmak niyetindeyseniz sebebini açıklamanızı isterim. | Open Subtitles | إذا كنت تنوي أن تعتقلنا أكثر لمدة أطول سأود أن أسمع بيانـا للسبب. |
Sen de aynı şekilde hissediyorsan, arkadaş kalmak isterim. | Open Subtitles | على أيّ حال ، إن كان هو الحال نفسه سأود أن نبقى أصدقاء |
Savaş alanına çello götürmeyi denediğini görmek isterim. | Open Subtitles | سأود أن أراك تحاولين جلب آلة التشيلو إلى ساحة الحرب |
Eğer bir dakikanız varsa soruşturmanın detaylı raporuna bir göz atmak isterim. | Open Subtitles | ,لو لديك دقيقة من وقتك سأود تقريراً مفصلاً عن هذا التحقيق |
Test sonuçlarını görmek isterim, böylece iki kurbanın sonuçlarıyla karşılaştırabilirim. | Open Subtitles | سأود رؤية نتائج فحص سمومه لكي اتمكن من مقارنته لما وجدناه في كلتا الضحيتين |
Dinleyin, sizinle kalıp muhabbet etmek isterdim, ama misafirimiz var. | Open Subtitles | الان استمع, كنت سأود ان ابقى هنا واتحدث معكم ولكننا لدينا رفقة |
Yardım etmek isterdim ama istediğimi oradan oraya almak yetkim dahilinde değil. | Open Subtitles | لكنت سأود مساعدتكِ لكنه ليس ضمن سلطتي لجلب الرجال من هنا وهناك كما تفضلتِ |
Tanıtımı görmeyi çok isterdim ama imkânı yok hele dünden sonra eve girmeyiz. | Open Subtitles | سأود أن أرى ذلك العرض, لكن مستحيل سندخل الي ذلك المنزل مجدداً, ليس بعد ماحصل البارحة. |
Ben olsam biraz kısa kestirirdim yüzünü doğru şekilde çerçevelesin diye. | Open Subtitles | ولكن ما سأود ان افعله هو ان اقصره قليلا لأظهر وجهك بالشكل المناسب |
Ama yasal süreç bakımından video kaydı yapılırsa da sevinirim. | Open Subtitles | لكني سأود بوجود تسجيل بالفيديو في حالة الإجراءات القانونية |
Neden sana zarar vermek isteyeyim ki? | Open Subtitles | حسناً، لما سأود أن أؤذيكِ الآن؟ |
O kadar çabuk olur mu bilmiyorum ama istersen onunla tanışman çok hoşuma gider. | Open Subtitles | ولا أعلم إن كان هذا مبكرًا ولكن سأود منك مقابلته إن أردت |