"سئمتُ من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bıktım artık
• sıkıldım
• işim bitti
• gına geldi
• bıktım usandım
• bıktım ve yoruldum artık

Birbirimizden nefret ediyormuşuz gibi davranmaktan bıktım artık.
سئمتُ من تظاهرنا بعدم وُدّنا لبعضنا البعض

12 yaşında kahrolası bir kabadayısın dostum. bıktım artık.
كطفل مُريب فى الثانية عشر من عمره،يارجل سئمتُ من أفعالكَ.

Bunu söylüyorum çünkü çocuklarımızı piyon gibi kullanmasından sıkıldım.
أنا أخبركم بذلك لأنني سئمتُ من كونها تستخدم الأطفال كـ عذر لها.

Arabadaki fastfood kokusundan sıkıldım.
لقد سئمتُ من السيارة التي تفوح منها رائحة الوجبات السريعة

Daha fazla bu boka katlanamayacağım, dostum. Bu bokla işim bitti.
لن أقوم بهذا الهراء بعد الأن، لقد سئمتُ من هذا.

Sana ezik demesinden ya da daha iyi birini bulmam için beni zorlamasından gına geldi.
أتعلم, لقد سئمتُ من قولها لك بالفاشل أو دائماً ترغمنيّ على إيجاد رجل أفضل

Senin boklarınla uğraşmaktan bıktım usandım ve artık yapmak istemiyorum.
لقد سئمتُ من التعامُل مع كُل قذارتك. ولم أعُد أريد هذا بعد الآن.

Kahretsin. Senin bu kaytarmalarından bıktım ve yoruldum artık.
لقد سئمتُ من إعطاؤكِ فرص!"

bıktım artık. Birisi bunun bedelini ödemeli.
لقد سئمتُ من هذا، وعلى أحدهم أن يدفع الثمن

Herkesin bu adamın hayatıyla oynamasından bıktım artık.
لقد سئمتُ من مشاهدة الجميع يلعب بحياة هذا الرجل.

Tanrım, bunları konuşmaktan bıktım artık.
يا ربّاه، لقد سئمتُ من مواصلة التحدّث حول هذا الموضوع.

Beni aldatıp durmanızdan bıktım artık.
لقد سئمتُ من انتظاركم لتخدعوني

onun ne kadar iyi bir satış uzmanı olduğunu duymaktan bıktım artık
كلا لقد سئمتُ من التعب "بسماعي كم هو بائعٌ مميز "مونتيز

Sana mazeret uydurmaktan sıkıldım.
تباً لكَ لقد سئمتُ من اختلاق الأعذار لكَ

Arabada oturmaktan sıkıldım ve dört dakikadan uzun sürdü.
لقد سئمتُ من الجلوس في السّيّارة، ولقد استغرقتَ أكثر من أربع دقائق.

Onlar da yalan söyledi. sıkıldım artık.
لقد سألتُ القادة نفس الشيء لقد كذبوا أيضاً وأنا سئمتُ من ذلك.

Ben bir erkeğim ve oyunlarla işim bitti.
لقد أصبحتُ رجُلاً ، و قد سئمتُ من الألعاب

Garipliklerle, kayıplarla işim bitti.
و سئمتُ من الجنون و سئمتُ من الخسارة

# Küçük kızlarla işim bitti #
لقد سئمتُ من الفتيات

Gizlice dolaplar dönmesinden, yozlaşmadan, yolsuzluktan gına geldi.
لقد سئمتُ من الإتفاقات وراء الكواليس، والفساد، والإسراف.

Bu yüksek topuklardan gına geldi.
لقد سئمتُ من هذه الكعوب العالية.

Bak ne diyeceğim, senin bu psikopat konuşmalarında bıktım usandım artık.
لقد سئمتُ من حديثكِ المختل عقليّاً، لقد سئمتُ من ذلك

Seni olmayacağın birine çevirmek için uğraşmaktan bıktım, usandım.
لقد سئمتُ من السير نحو الحائط ذاته. محاولًا تحويلكَ إلى شخصٍ لن تكونيه أبدًا.