Derin bir Mars vadisinin kenarındaki küçük bir oyukta, bir tür sıvı akıntısının geçtiğimiz birkaç yılda gerçekleşmiş olduğu görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن تدفقا سائلا لشيء ما حدث في السنوات القليلة الماضية في أخدود صغير على حافة وادي عميق على المريخ |
Tepe kanaldan bir hava akışına ve kan kanalından da besin içerikli bir sıvı akışına sahipler. | TED | هناك هواء يمرّ عبر القناة العلوية، ثمّ نسكب سائلا يحتوي على مغذّيات إلى القناة الدموية. |
Ayrılan sıvı şeffaf bölümdür. Kremayı fazla cırparsanız, buttermilk'e döner. | TED | السائل يكون سائلا شفافا. إذا جربت أن تخفق كريما الخفق زيادة عن اللزوم، هذا هو الحليب الممخوض. |
Bir arkadaşım dağları paramparça eden bir sıvı icat etmişti. | Open Subtitles | احد اصدقائي اخترع سائلا يمكنه نسف الجبال |
Onun küçük bir şişeden sıvı içtiğini hiç gördün mü? | Open Subtitles | هل رآه أي أحد يشرب سائلا من قارورة صغيرة؟ |
Bu yüzden Arceus evreni maddenin 3 halinde yaratmış ve 300 farklı katı veya sıvı zehir onun semptomlarının sebebi olabilir. | Open Subtitles | فيه 3 حالات للمادة و 300 سما سائلا و صلبا قد تتسبب بأعراضه |
Başka bir boyuta bir tür portal açmaktan söz ediyordu, sonra onunla kaçan iki suçluya mor bir sıvı enjekte etti. | Open Subtitles | كان يتكلم عن فتح بوابة ما إلى بعد آخر، ثم، ثم حقن سائلا أرجوانيا في هذين المجرمين اللذين هربا معه |
Evet. Ama hap değildi. sıvı Ecstasy'ydi. | Open Subtitles | نعم,لكنها لم تكن حبوبا بل مشروبا سائلا |