Onlara Sparazza'yı vereceğim, batı yakası birliğine hediye paketi olarak. | Open Subtitles | ساعطيهم سابرازا و الساحل الغربي باكمله علي طبق من ذهب |
Primo Sparazza uydurmacası ete ve kana büründü ve Freeman Heller artık yoktu. | Open Subtitles | و اصبح بريمو سابرازا لحما و دما و لم يعد فريمان هيلر موجود |
Bildiğin gibi daha sonra da, Buddy Israel, Bay Primo Sparazza ile ilgilenme derdine düştü. | Open Subtitles | و الشيئ التالي ان بادي قد اغضب الدب النائم لم يغضب احد منا سوي السيد سابرازا بنفسه |
Sparazza hakkında, FBI'ın en ünlü ajanlarından Freeman Heller'ın da dahil olduğu 100'den fazla planlı cinayet işlediği söylentileri dolaştı. | Open Subtitles | تقول الاشاعات ان سابرازا قام باكثر من 100 عمليه قتل من بينهم قتل عميل المكتب الفيدرالي المشهور فريمان هيلر |
Tahttakini aşağı indirme düşüncesi yüzünden yavaş yavaş Sparazza'nın en önemli adamlarının bağlılığını kazandı. | Open Subtitles | و قد حشد ببطء ولاء رجال سابرازا الكبار بفكره القاءه من العرش |
Sparazza bir tarafta, Israel diğer tarafta. | Open Subtitles | و كان سابرازا علي راس مجموعه و اسرائيل علي راس المجموعه الاخري |
Sparazza'nın sağlığı hızla kötüleşiyor ve ölmeden önce, baş düşmanının kalbini istiyor. | Open Subtitles | صحه سابرازا تتدهور و قبل رحيله يطلب قلب الد اعدائه |
Yakın zamanda açılan milyon dolarlık hesap bizi yine Sparazza'ya götürdü. | Open Subtitles | و قد فتح مؤخرا حساب بمليون دولار تتبع سابرازا مباشره |
Sana şunu söyleyeceğim, Sparazza'ya karşı böyle bir oyun oynayan bu adamların hiç kazanma şansları yok. | Open Subtitles | يا الهي , ساخبرك عن خطه اللعب مع سابرازا تذهب الي تلك الحدود حيث يذهب هذان الاثنان انهم يلعبان بالاحتمالات الكبيره |
Sparazza'nın 15 defa estetik ameliyat olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | يبدو ان سابرازا قام بعده عمليات جراحيه تجميليه |
Daha da kötüsü, Sparazza serbest kaldı. Sence ne kadar? | Open Subtitles | و اسوا ما في الامر ان سابرازا خرج من التهمه كم تظن اننا سنستغرق في تلك العمليه ؟ |
Sparazza ile kısa bir ilişkinin sonucu olarak Israel doğduğunda Israel'in annesi 19 yaşındaydı. | Open Subtitles | كانت ام اسرائيل في التاسعه عشر من عمرها و جينها كان عند سابرازا قضيه بسيطه و الذي كان من نتائجها العرضيه اسرائيل |
Aynı yıl Sparazza, sözüm ona Freeman Heller'ı öldürdü. | Open Subtitles | نفس العام الذي من المفترض ان سابرازا قد قتل فيه هيلر |
Tüm bu zaman, bize Heller'ı Sparazza'nın öldürdüğünü söylediler ki öldüren bizdik, yani FBI. | Open Subtitles | و طوال هذا الوقت كنا نظن ان سابرازا قتل هيلر انه نحن مكتب التحقيق الفيدرالي |
Mafya lideri Sparazza, mafyanın gücünün son kalıntılarının simgesiydi. FBI, Sparazza'yı hedef aldı ve kilit tanığı, ona düşman etmeye uğraşıyor. | Open Subtitles | زعيم المافيا بريمو سابرازا يمثل اخر رموز للقوه و قد وضع مكتب التحقيق سابرازا تحت المراقبه و يحاول ان يجعل مساعدينه يشهدون ضده |
Sparazza'nın yıldızını yükseltti. | Open Subtitles | رفعت نجم سابرازا الي عنان السماء |
Üç gündür Sparazza'nın evini gözetliyoruz. | Open Subtitles | لقد بداو منذ ثلاثه ايام في بيت سابرازا |
Sparazza soruşturmasının bir kısmının arşivlerini didik didik etmişler. | Open Subtitles | لقد بحثوا في ارشيفات التحقيق مع سابرازا |
Israel'in çevresindekileri etkisiz kılmak için Sparazza tarafından tutuldu. | Open Subtitles | و قد عينيه سابرازا ليزيح حاشيه اسرائيل |
Sparazza soruşturmasının arşivlerini açtılar. | Open Subtitles | لقد بحثوا في ارشيفات التحقيق مع سابرازا |