Ben niye istediğimi biliyorum. büyücü olmasam hiçbir şey olamam. | Open Subtitles | أنا أعرف ما أريده، سأكون نَكرة إذا لم أكن ساحراً. |
Böyle bir şeyi yaparken yakalanacak kadar aptal bir büyücü tanıyor musun peki? | Open Subtitles | وهل تعرف ساحراً غبي بما يكفي لكي يقبض عليه وهو يقوم بشيء كهذا؟ |
Şu gerçek ki bazen bütün çabalarına rağmen oldukça büyüleyici olabiliyorsun. | Open Subtitles | أحياناً، بغض النظر عن أفضل محاولاتك، تستطيع حقّاً أن تكون ساحراً. |
Bana şirin deme ve çekici olma. Bırak evime gideyim. | Open Subtitles | لا تنعتنى بالجمال ولا تكن ساحراً دعنى فقط اذهب للبيت |
Bir cadı olmadığı onun etkilerine bağışık olacak, merak etmeyin. | Open Subtitles | لا تقلق ستكون محصناً لتأثيره بما أنك لست ساحراً |
O bir sihirbaz olduğunu Çünkü, sadece onu birkaç dakika sürdü. | Open Subtitles | لكن لأنه كان ساحراً ، ذلك . استلزم منه دقائق قليلة |
büyücü öldürmek uğursuzluk getirir. Durun. | Open Subtitles | ليس أنا إنه يجلب لي الحظ السيئ إذا قتلت ساحراً |
Büyük bir büyücü olamasan da sen hâlâ benim abimsin. | Open Subtitles | حتى لو لم تصبح ساحراً عظيماً فلا تزال أخي |
Küçükken, bir büyücü olmak istedim. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً كنت أريد أن أكون ساحراً |
büyücü olmak demek, parmağını şıklatınca her şeyi bilmek değildir. | Open Subtitles | كوني ساحراً لا يعني أنني أستطيع أضرب باصبعي وأعرف كل شيء |
büyücü doğdum ama aile büyücülük yarışmasında çok bilmiş ağabeyime yenildim. | Open Subtitles | لقد ولدتُ ساحراً ولكني خسرت في منافسة برنامج السحرة العائلي التي فاز بها أخي الكبير. |
Onu büyüle. İstediğinde büyüleyici olabiliyorsun. | Open Subtitles | إغلبه بسحرك يمكنك أن تكون ساحراً أينما أردت |
Bütün olağandışı davranışları büyüleyici bulurum çünkü insan doğasını anlamak için sapkınlıklarını anlamak gerekir. | Open Subtitles | نعم أجد كل السلوك المنحرف ساحراً بذلك لفهم طبيعتنا البشرية يجب علينا فهم انحرافاتنا |
Fakat ilişkinin başlarında yaptığı her şeyi çekici hissetmeni sağlayan kimyasalların bedeninde dolaştığı... | Open Subtitles | لكن بتلك المرحلة الأولى من العلاقة يكون جسدك و كأنه ملئ بمواد كيميائية تجعلك تظن كل شئ يفعلونه ساحراً |
İçki saatinde tanıştık ve çok çekici... | Open Subtitles | لقد تقابلنا في ساعة الراحة و كان ساحراً للغاية |
Böyle bir büyüyü gerçekleştirmek için cadı olmaya gerek yok. | Open Subtitles | ليس من الضرورة أن تكون ساحراً كي تقوم بهذا النوع من السحر |
Sadece, bir sihirbaz olduğumu düşünmüşler ve masaya güzel siyah bir örtü örtmüşler. | TED | ولكنهم يصرون ولمجرد كوني ساحراً أن أضع غطاء مائدة أسود اللون |
Ve bence bu büyülediğim kağıda dokunmasını sağlayabilirsem büyülü olduğunu öğreneceğim, ve o zaman iş üstünde olduğumu bileceğim. | Open Subtitles | و أعتقد أنه إذا جعلته يمسك الورقة التي سحرتها سأعلم إذا كان ساحراً . و عندها سأعلم أنني سأجد شيئاً |
Ama bunları cevaplayabilseydin etkileyici olmazdın. | Open Subtitles | لكن لو كانَ بمقدوركَ الإجابةُ على أيٍّ منها لما كنت ساحراً |
Büyükbabam sihirbazdı, cebinde hep bir tavşan olurdu. | Open Subtitles | جدّي كَانَ ساحراً أمضى كامل حياته مَع أرنب في جيبِه |
Kulağa sevimli bir romantik komedi gibi geliyor, onun karısını terketmeyeceği bölüm dışında. | Open Subtitles | يبدو هذا ساحراً ماعدا الجزء الذي يرفض ترك زوجته |
Gümüş ve beyaz. Mistik ve sihirli. | Open Subtitles | الفضي و الأبيض هذا سيكون ساحراً و رائعاً |
Bir büyücüyü zamansız uyandırırsanız rüyaları peşinizden gelip size dadanır! | Open Subtitles | إذا أيقظت ساحراً قبل ،ميعاد يقظتهُ أحلامه سوف تأتيِ خلفكَ .وتتطاردكَ |
Arthur destanında, Morgan güçlü bir büyücüydü, Kral Arthur'un yarı üvey kız kardeşi ve Merlin'in düşmanı. | Open Subtitles | "في أسطورة "آرثر مورجان" كان ساحراً قوياً" للملك "آرثر" آخت غير شقيقه "ومعادية لـ "ميرلين |
O çok çekiciydi, anlıyor musun? | Open Subtitles | كان ساحراً , تعرفي ؟ |
Diyeceğim o ki burada büyücüye lüzum yok. | Open Subtitles | ما أقصده، أنا لستُ بحاجة إلي ساحراً هُنا. |