Artık seninle bir şey yapmak istemiyorum. Artık bir cadı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أعمل معكِ، لا أريد أن أكون ساحرة بعد الآن |
Olay şu ki, onu siz yok edemezsiniz. Hiç bir cadı edemez. | Open Subtitles | المشكلة في هذا، أنكم لا تستطيعون هزمها ولا يمكن هذا لأي ساحرة |
Doğunun hain cadısı mı, yoksa batının hain cadısı mı? | Open Subtitles | أيّ ساحرة كانت أسوأ، الواحد من الشرق أو من الجنوب؟ |
Genç bayan çok büyüleyici ama ben onun şapkasıyla daha çok ilgileniyorum. | Open Subtitles | الفتاة الشابة ساحرة تماماً , نعم لكن اهتمامي الأكبر منصب على قبعتها |
Gelişme sürecindeyken bir cadının yaşadığı şeyle uğraşmam mı gerekiyor sence? | Open Subtitles | أتعتقد أني أحتاجه للتقدم هذه ساحرة شريرة عاشت في تطور ؟ |
Tchaikovsky'nin balesinde, Siyah Kuğu büyücü bir kadındır ve 32 büyüleyici fouetté'si neredeyse doğaüstü gözükmektedir. | TED | في باليه تشايكوفسكي، رقصة البجعة السوداء ساحرة و دورات الفوتييه الـ 32 الأسرة يبدو أداؤها خارقاً تقريباً |
Ne kadar sevimli, küçük bir cadısın sen. Adım Kiki, efendim. | Open Subtitles | يالك من ساحرة صغيرة ولطيفة - اسمي هو كيكي سيدتي - |
Bir an için o mu cadı ben mi cadıyım karıştırdım. | Open Subtitles | كان من الصعب أن أتبين أى ساحرة كانت أيهم |
Sana daha kaç kere iyi bir cadı olduğumu söylemeliyim? | Open Subtitles | كم من المرات عليّ أن أقول لك بأنني ساحرة طيبة؟ |
Ben, dindar bir Musevi'yim ve... - ...sen de bir cadı. | Open Subtitles | و انتِ ساحرة نشطة .عقيدة يكا مستمدّة أيضاً من ممارسة السحر |
Willow inanılmaz yetenekli bir cadı olmuş. Dün akşam ona yetişemedim neredeyse... | Open Subtitles | ويلو ساحرة بطريقة مذهلة الآن لم أستطع أن أتمادي معها الليلة الماضية |
Eskiden çok iyiydin, ama şimdi Batı'nın Ahlaksız cadısı gibisin. | Open Subtitles | أنت تستخدم ليكون لطيفا جدا، والآن أنت ساحرة الغرب الشريرة. |
Bu dağın tepesinde, büyücü'nün en büyük düşmanı olan Ateş Dağı cadısı yaşıyordu. | Open Subtitles | في هذا الجبل كان يعيش عدو قوي للساحر: ساحرة الجبل الملتهب |
Genç bayan çok büyüleyici ama ben onun şapkasıyla daha çok ilgileniyorum. | Open Subtitles | الفتاة الشابة ساحرة تماماً , نعم لكن اهتمامي الأكبر منصب على قبعتها |
Bana göre Emmet Ray, büyüleyici bir karakterdi. Gençken onun büyük bir hayranıydım. | Open Subtitles | بالنسبة لي راي كان شخصية ساحرة كنت من أكبر معجبيه عندما كنت صغيرا |
Yüz tane ölü cadının gücünü alamazsın bu seni öldürür. | Open Subtitles | لا يمكنكِ التواصل مع قوى مئة ساحرة سالفة، هذا سيقتلكِ |
Sen bir cadısın. Sen saf kan, yüzde yüz cadısın. | Open Subtitles | انتي ساحرة مائة بالمائة يجري السحر بدمكِ |
Ben yeni bir cadıyım, efendim. Bizim etrafta uçmamız gerek. | Open Subtitles | انا ساحرة جديدة، سيدي من المفترض بان نطير متجولين |
Bir cadıyı öldürdüğüm gerçeği değişmiyor bunu yapmam için kandırılmış olsam da. | Open Subtitles | فهذا لن يغير واقعة أنني قتلت ساحرة حتى وإن تمَّ خداعي لفعلها |
Dinsel sapkın geçmişini itiraf etmiştir ve bir cadıyla suç üstünde yakalanmıştır! | Open Subtitles | الذي اعترف بماضيه الحافل بالهرطقة وقُبض عليه في حالة تلبس مع ساحرة |
Oraya gidip kan dökebilecek kadar güçIü ve çok kızgın bir cadıya açıklama yaptın ve ikna oldu. | Open Subtitles | إذا أنتِ تقولين أن ساحرة قوية وغاضبة كانت تخطط للذهاب إلي الخارقة لتسكب مكاييل قليلة من دمائها إلي أن.. ماذا؟ |
Galiba cadıydı. Eldivenler, eflatun gözler. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت ساحرة قفازات، عيون أرجوانية |
Biliyor musunuz,şanslı bir adamsınız. Duyduğuma göre etkileyici bir kızmış. | Open Subtitles | أتعلم , انك رجل محظوظ لقد سمعت انها بنت ساحرة |
Yüz tane ölü cadıdan tam olarak ne kadar güç alabilirsin? | Open Subtitles | حسنٌ، كم قدر الطاقة التي يسعكِ سحبها من مئة ساحرة سالفة؟ |
Danny'yle çıktığında öyle çekici olacaksın ki o aptal metro kızını unutacak. | Open Subtitles | ستخرجين مع داني وكوني ساحرة وسينسى كل شيء عن فتاة القطار |
Giymek zorundasın! Ben sürtük sihirbaz olarak gideceğim. | Open Subtitles | ، يجب عليك أنا سأرتدي زيّ ساحرة بصورة عاهرة |