Büyün burada geçmez. Sadece bizim cadımız büyü yapabilir. | Open Subtitles | ليس لسحرك سلطان هنا، ساحرتنا فقط بإمكانها إلقاء التعاويذ. |
Neyse ki, iyi bir cadımız vardı. | Open Subtitles | أحمد الله أن لدينا ساحرتنا الطيّبة |
Evet, ama o bizim cadımız... | Open Subtitles | أجل، لكنها ساحرتنا |
Kırk yıl önce, Yüce'miz ortadan yok oldu. | Open Subtitles | منذ 40 عاماً، ساحرتنا السامية إختفت |
Yeni Yüce'miz genç Madison tarafından diriltildim. | Open Subtitles | لقد بعثت للحياة من قبل ساحرتنا السامية (الجديد، الشابة (ماديسون |
Karşımızda çok karışık bir model var bizim cadıyı bununla izliyoruz. | Open Subtitles | ،نحن نبحث عن أنماط معينة ساحرتنا تبث بعضاً منها |
Kaybettiğimiz Yüce Anna Leigh Leighton'ın anısına sığınarak, ölümünün ardından kendisinin gerçek varisi olduğuna inandığı cadıyı açıklıyoruz seçilen yeni Yüce, Fiona Goode. | Open Subtitles | في ذكرى ساحرتنا السامية الراحلة (أنا لاي ليتون) نعلن إختيارها بعد موتها |
Öldü. cadımız öldü! | Open Subtitles | لقد ماتت ماتت ساحرتنا |
Sonra cadımız Ariane'den durumumuzu değerlendirmesini istedim. | Open Subtitles | ولأجل ذلك، طلبت من ساحرتنا (أريانا) إجراء تقييم. |