Sana bu siyah ruju vereceğim ki kustuktan veya yiyiştikten sonra tekrar sürebilirsin. | Open Subtitles | ساعطيك احمر الشفاه الاسود حتى يمكنك اعادة تطبيقه بعد ان تعبثي او تتقياي |
Vatanseverleri öldürmeyi sevmem, bu yüzden sana bir şans daha vereceğim. | Open Subtitles | أنا لا أحب قتل الوطنيين, لذلك أنا ساعطيك فرصة واحدة أخرى. |
6-1 diyelim, hayır 6-2, sana bir sayı daha vereceğim. | Open Subtitles | لنقل ستة مقابل واحد كلا, ستة مقابل اثنين ساعطيك نقطة أخرى |
O altın dişi bana verirsen haftalık istihkakımdan sana yarım ekmek veririm. | Open Subtitles | دعني انتزع هذا السن الذهبي ساعطيك نصف حصتي الغذائية لاسبوع موافق ؟ |
Feribot sefer yapmıyor. Ben son odayı zararına vereyim size. | Open Subtitles | لا يوجد قارب الان, ساعطيك اخر غرفة بسعر جيد جدا |
- Sana para veririm. - Sikik paranı isteyen yok. | Open Subtitles | ـ ساعطيك المال ـ لا ريد مالك اللعين |
Sana hastalık izni vereceğim. Bunu senin için yapacağım. Tanrı şahidim olsun. | Open Subtitles | ساعطيك اجازة مرضية ساعوضك عن هذا , بامانة الرب |
Hepsini sana verecektim, ama bana şans tanımadın. | Open Subtitles | كنت ساعطيك إياة كلة لكنك لم تمنحني الفرصة |
Bakın, eğer yardımı dokunacaksa, size e-posta hesaplarıma erişim verebilirim. | Open Subtitles | مهلا، ان كان قد يساعدك ساعطيك تصريح دخول لبريدي الالكتروني |
Sahip olduğum tüm parayı vereceğim. | Open Subtitles | ساعطيك اي شيئ تريده ، ساعطيك كل المال لدي |
Sana nasıl Amerikalı olunacağına dair ilk dersini vereceğim. | Open Subtitles | ساعطيك اول درس عن كيفية ان تكون فى امريكا |
Karşılığında da ben sana çaldığımız elmasları ve Missy, Chrissy, Sissy ve kendimi vereceğim. | Open Subtitles | فى المقابل , ساعطيك الماس الذى سرقناه واجعلك المسئول عن القبض على سيسى , وتيسى , وكريسى |
Goa'ya bir daha ki gidişimizde yüzüğü sana kendinden emin bir şekilde vereceğim. | Open Subtitles | حسنا.. في المرة القادمة اذا ذهبت لغوا ساعطيك الخاتم بكامل الثقة |
O kadar mutlu oluyorum ki seni veya onu öldürmemek için önce sana birkaç olasıIık vereceğim. | Open Subtitles | سعيد جداً لك لدرجة أننى ساعطيك بعض الخيارات أولاً |
Ama ben denemen icin sana bir kat izin vereceğim. | Open Subtitles | لكنني ساعطيك ثلاث ادوار من الدرج لتحاولي |
Sen zenginsin, ben fakirim... Sana otuz bin dolar veririm. | Open Subtitles | انت رجل غني وانا رجل فقير ساعطيك ثلاثين الف دولار |
Komik olmaya çalışmıyordum. Kalçalarını görmek için her şeyi veririm. | Open Subtitles | ما كنت احاول كي اكون مضحكا ساعطيك أي شئ لرؤية أفخاذك |
Bana casus olmadığına söz ver ben de kendi sözümü vereyim. | Open Subtitles | عدنى بانك لست جاسوسا , وبعدها ساعطيك وعدا بالمقابل |
Bak sana ne diyeceğim. Eğer hemen içer ve giderseniz size birer içki vereyim, bizden olsun. | Open Subtitles | سأخبرك بشىء ساعطيك شراب واحد على حساب المحل |
- Sana bu böcek ilaçları için 20 kile mahsül veririm. | Open Subtitles | ساعطيك 20مكيال لتلك المبيدات |
Senden bir erkek yapacağım yada seni köpeklere atacağım, | Open Subtitles | سأجعل منك رجلا وإلا ساعطيك للكلاب... يجب ان تعرفي |
Elbette, elimdekileri sana verecektim, ama sıkıntılı zamanlar, biliyorsun. | Open Subtitles | نعم, بالتأكيد كنت ساعطيك المعلومات ولكن الوقت أصبج عصيباً كما تعلم ؟ |
Alın, size bir şapka verebilirim. Kazağa ne dersiniz? Bunu severim. | Open Subtitles | ساعطيك هذه القبعة ماذا عن هذه الكنزة انها تعجبني |
Ne yani sen gidip gözetleyesin diye bir çalışanımın adresini vereceğimi düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتظن أنني ساعطيك عنوان زميلة لي فقط من أجل أن تذهب إلى هناك لكي تختلس النظر في خلوتهما؟ |