Kamera yokken Yapacağım. | Open Subtitles | سافعل ذلك عندما لاتكون هناك كاميرا |
Hayır, ama bunu ikinci buluşmamızda Yapacağım. | Open Subtitles | و ترتدي جلدي حتى مماتك؟ - كلا, لكن سافعل ذلك في موعدنا الثاني |
Bazı kararları verdiğimde nasıl yapacağıma dair birçok karar vermeliyim, ama -- Bırakacağım. Şimdi -- Yapacağım -- bulmaya çalışacağım -- karoyu bulmaya, ama zor yoldan Yapacağım. | TED | يجب علي متابعة العديد من الاشياء عندما تفوتني بعض الاوراق, لكن-- احب ذلك. اذا الان-- سوف افعلها-- سأحاول ان اجد-- ان اجد -- الـ -- ديناري, لكني سافعل ذلك بالطريقة الصعبة. |
Henüz ateş püskürtemiyorum ama Brom için şunu yapabilirim: | Open Subtitles | لا استطيع نفث اللهب بعد "لكني سافعل ذلك لأجل "بروم |
Henüz ateş püskürtemiyorum ama Brom için şunu yapabilirim: | Open Subtitles | لاأستطيعنفثاللهببعد... . لكن , سافعل ذلك لأجل "بروم" |
Tamam! Yapacağım! | Open Subtitles | وهو كذلك سافعل ذلك |
Bunu nerede Yapacağım? | Open Subtitles | اين سافعل ذلك ؟ |
- Pekâlâ, bunu nasıl Yapacağım? | Open Subtitles | حسنا, كيف سافعل ذلك? |
Gidip Leslie'ye söyleyeceğim... Tamam, bunu Yapacağım. | Open Subtitles | ساذهب الى "ليسلي" نعم سافعل ذلك |
Yapacağım David. | Open Subtitles | سافعل ذلك يا ديفيد |
Tamam, tamam, Yapacağım. | Open Subtitles | حسناً، سافعل ذلك |
Peki, Yapacağım. | Open Subtitles | حسناً سافعل ذلك |
Pekâlâ, bunu Yapacağım. | Open Subtitles | حسناً سافعل ذلك |
Ama bunu yalnız Yapacağım. | Open Subtitles | لكني سافعل ذلك بمفردي |
- Pekala dediklerinizi Yapacağım, sör! | Open Subtitles | حسنًا سافعل ذلك سيدي |
Sanırım diğer yolla Yapacağım. | Open Subtitles | سافعل ذلك بطريقة أخرى |