Tek seferde söyleyeceğim ve istediğin buysa gidecek, bir daha da dönmeyeceğim. | Open Subtitles | ساقول بعض الكلام ولن ارجع مره اخري اذا كان هذا ما تريد |
Ben, onlara söyleyeceğim. CO: Önemli olaylar dışındaki numaram sende var mı? | TED | انا ساقول لهم. كايتريا أونيل: هل حصلتم على رقم هاتفي من هذا الخبر؟ |
Sana şöyle söyleyeyim ben sadece kahrolası bir İrlandalı değilim. | Open Subtitles | ساقول لك شيئا اخر انا لم اعبث مع الايرلنديين فقط |
Ama ben derim ki, "Eğer bunu yaparsam, çok şey kaybolur." | TED | لكني ساقول: بانني لو فعلت ذلك فإن الكثير سوف يضيع |
Eğer 17 kere falan "zorundaysam" demeseydin o zaman ben de "Haydi, yapalım" derdim. | Open Subtitles | واذا لم تكون قلت اذا اضطررت اكثر من 17 مره كنت ساقول حسنا لنفعلها |
Biliyor musun, bunu diyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ama liseyi özledim gerçekten. | Open Subtitles | لم اعتقد ابدا اني ساقول هذا ولكني اعتقد اني بالفعل اشتقت الى المدرسه |
Ona da bir teğmen için beklettiğimi söylerim | Open Subtitles | ساقول له انى جعلته ينتظر من اجل ليفتنانت |
Ting-Tange tanıdığım en güzel, en komik ...en olağanüstü kız olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | ساقول لتنج تنج أنها أظرف والطف . وأروع فتاة قابلتها على الأطلاق |
Ne diyorlarsa yap diyecektim ama fikrimi değiştirdim. | Open Subtitles | كنت ساقول عليك أن تفعل ما يأمروك به ولكنى غيرت رأى الآن |
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum en iyisi söyleyeyim gitsin. | Open Subtitles | انا لا اعرف كيف يمكننى التعبير عن ذلك , لذ ساقول فقط |
Size gerçeği söyleyeceğim. Hepimiz için zor olacak. | Open Subtitles | . ساقول لكم الحقيقة . هذه الفترة ستكون صعبة علينا |
söyleyeceğim şeyler beni sonradan mutsuz edecek şeyler. | Open Subtitles | ساقول أشياء ستجعلني غير سعيدة إني قولتها |
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama istemiyorum galiba. | Open Subtitles | لم أكن لـ أظن بأني ساقول هذا ولكني لست واثق بأني أريد الخروج ماذا |
Ne gördüğümü söyleyeyim. Sınıfta kaldığım zamanki geleceğimi gördüm. Pek iç açıcı değildi. | Open Subtitles | ساقول لك ما ارى , ارى مستقبلي عندما اسقط بصفي وهذا ليس جيدا |
Avukat bey, sana söylemistim, yine söyleyeyim: | Open Subtitles | يامحامي أقلت لك مرّة، و ساقول لك ثانيةً. |
Eylül'deyiz. 2 hafta derim. Bir ay, en fazla | Open Subtitles | انه سمتمبر الان ساقول ,اسبوعين من الان بالكثير شهر |
Göz damlası pompası kullanacaksan birazı bayağı uzun süre idare eder derim. | Open Subtitles | اذا كان من المفترض ان تستخدم قطارة ساقول بان كمية صغيرة من المحتمل ان تفي بالغرض |
Evet ama onlarla konuşabilseydim ne derdim biliyor musunuz? | Open Subtitles | , نعم لكن لو أمكننى التحدث أليهم هل تعرف ماذا ساقول ؟ |
Hayatımda ilk kez "Merhaba, öz babam" diyeceğim. | Open Subtitles | لاول مره فى حياتى ساقول اهلا ابى بالميلاد |
Polisleri çağırabilirsin. İstediğin her şeyi söylerim onlara. | Open Subtitles | تستطيعى الاتصال بالشرطه ساقول ما تريدينى ان اقول |
Şu anda parmaklarınla hayatıma bastırıyor olmasaydın... kıskandığını söylerdim. | Open Subtitles | اذا لم تكن اصابعك تتحكم فى حياتى فى هذه اللحظة كنت ساقول انك غيورة |
Çok komik, ben de tam, "Ateşten uzak dur, ne de olsa... alkole bulanmış haldesin" diyecektim. | Open Subtitles | هذا مضحك , لاننى كنت ساقول قد تحتجين ان تتحركى جانبا بعيدا عن هذه النار بما انك منقوعه فى الكحول |
Ona güç sözleri söyleyeceğimi ve ayinleri yerine getireceğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت بأنّني ساقول كلمات القوّة وساقوم بالمناسك |
Hastaneye gideceğimi, biliyordum sanki tahmin etmiştim ve orada ne diyeceğimi de sanırım biliyordum, ama hikayeyi yalanları, ağzımdan çıkana kadar bilemiyordum. | Open Subtitles | اعتقد اني عرفت اني ذاهبه للمستشفى... واعتقد اني عرفت ماذا ساقول لكني لا اتذكر تعرف القصه, والكذب قبل ان يخرج من فمي |
Bunu size son kez söylüyorum, onları tek başıma devirmeyeceğim. | Open Subtitles | ساقول هذا لمرة واحدة أخيرة أريد أن اسحقهم بنفسي |
Gelişinizin çok ani olduğunu söyleyecektim, efendim. | Open Subtitles | كنت ساقول مرة اخرى، سيدي، كم كان غير متوقعا وصولك. |
Şey, sana şunu diyeyim, Bob. ben bir gemi güvertesi romantizmiyle ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | حسنا , ساقول لك بوب انى حقيقه لا اكترث بالرومانسيات اثناء الترحال |
Hayır, şimdi soru sorma. Yakınd anlatacağım. Paris'te. | Open Subtitles | لا , لا تسالينى الان ساقول لك قريبا , فى باريس |
Onlar için tam bir şok oldu diyebilirim, Senatör. | Open Subtitles | كنت ساقول انها اصابه رائعه ايها السيناتور |