| Santos, şartlı tahliye kurallarını ihlal etmekten aranan bir uyuşturucu kaçakçısıyla ne yapıyordu? | Open Subtitles | سؤال : ماذا كان سانتوس يفعل مع تاجر مخدرات مطلوب بتهمة انتهاك الاختيار؟ |
| Öyleyse gelin, 14.Bölge kongre üyesi, Olivia Santos'a içten bir karşılama yapalım. | Open Subtitles | لذلك من فضلكم رحبوا بـ أوليفيا سانتوس عضوة بالمجلس من مجموعة الأربعين |
| Santos, tüfekleri al. Cirillo, silahlar. | Open Subtitles | سانتوس أجمع البنادق سيريليو أجمع المسدسات |
| Johnnie bana, senin Marcallo Santos'un şoförlüğünü yaptığını söyledi. | Open Subtitles | جوني أخبرني بأنك كنت سائقا لمارسيلو سانتوس |
| Seni bunun için buraya çağırmadım, Santos. | Open Subtitles | هذا ليس السبب الذي استدعيتك هنا بسببه يا سانتوس |
| Evet, sana ve Clyde'e Santos'u tanıştıran orospu çocuğu. | Open Subtitles | نعم ، العم بوتش ابن العاهرة الذي قدم سانتوس اليك والى كلايد |
| Kötü yanı, Marcello Santos adlı biri için şoför olarak çalışmış olmam. | Open Subtitles | الجانب السيء في هذا هو أنني قمت ببعض أعمال قيادة السيارات لحساب رجل يدعى مارسيلو سانتوس |
| Santos bize yardım edecek, o şimdi bizi San Antonio havaalanına götürecek. | Open Subtitles | سانتوس سوف يساعدنا سوف ياخذنا الى المطار في سان انطونيو |
| Hadi, Santos, hadi çıkalım buradan, sıkıldım. | Open Subtitles | هيا ، سانتوس ، دعنا نخرج من هنا ، أشعر بالملل. |
| Santos, bu geçitten dışarıya sadece bir çıkış yolu var. | Open Subtitles | سانتوس ، هناك مخرج واحد فقط من ذلك زقاق. |
| Santos, bence Mogo'yu bir hastaneye götürmeliyiz. | Open Subtitles | سانتوس ، أعتقد أنه ينبغي علينا أن نقل موجو الى المستشفى. |
| Tino'nun kuzeni fare Dedektif Eddie Santos'un eline düşmüştü. | Open Subtitles | الذي كان تحت سيطرة رجل المباحث القوي أدي سانتوس |
| Dedektif Santos dışarı çıkmış, bunu biliyoruz. | Open Subtitles | أن رجل المباحث سانتوس كان مسجلا للخروج في دورية,نحن نعرف ذلك |
| Polis şube müdürü Santos'un faaliyetleriyle ilgili araştırma yapıldığını belirtti. | Open Subtitles | وكشف مراقب الشرطة انه سيبدأ التحقيق في نشاطات سانتوس |
| Santos iyi bir polisti. Çok kötü birşey yapıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد كان سانتوس شرطيا طيبا انت تعمل عملا كريها |
| İki yıl önce, Tino Zapatti'nin şartlı tahliyesinde E. Santos'un ortağıydı. | Open Subtitles | كان زميل ادي سانتوس قبل سنتين عندما حكم علي تينو زباتي بالاختبار |
| Dedektif Santos'un Ulster County'deki yazlık evinde bir kasanın içinde nakit 40,000 $ bulundu. | Open Subtitles | لقد عثر علي 40 الف دولار نقدا في خزنة رجل المباحث سانتوس هنا في بيته الصيفي في مقاطعة الستير |
| Belki de Santos propanı yanlışlıkla açtı bilmiyorum. | Open Subtitles | ربما سانتوس عجّل بالمحرّكات لم يغلق المرساة جيداً |
| Santos, evimden bu şekilde ayrılma hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | سانتوس أنا لا أريدّ أن أترك بيتى بهذة الطريقة |
| Aynen, burada Santos Kulübü için yeni oyuncular aradığı yazılı! | Open Subtitles | نعم لقد قيل ذلك سياتي للبحث عن اللاعبين لنادي سانتوس الكروي |