| Eğer salamlı sandviç bulursan da, aynı şeyi yap, tamam mı? | Open Subtitles | و ان واجهت انت اي ساندويتشات لحم يجب ان تخبرني موافق؟ |
| Domuz eti, yumurtalı sandviç, sosis, patates püresi gibi yiyecekler, çay ve kahve servisi yapılan bir yer. | Open Subtitles | يقدمون فيه طعاما متواضعا مثل الخنزير المقدد و ساندويتشات البيض مع السجق و البطاطس المهروسه و أقداح الشاى و القهوه |
| sandviç ve bira gönderebilirim isterseniz ? | Open Subtitles | يمكنني إرسال ساندويتشات وبيرة إن كنت ترغب |
| Biraya vereceğin o beş doları bir sandviç almam için bana borç verir misin? | Open Subtitles | الا تعتقد انه بإمكاني استخدام الخمس دولارات التي ستدفعها على البيره ربما لشراء ساندويتشات بالنسبة لي؟ |
| Ama sandviçler sekizli olarak satılmaz. Sadece on ikilik paketler var. | Open Subtitles | لكن لا أحد يبيع 8 ساندويتشات السجق يبيعون فقط 12 سندويتش السجق |
| Ben değil. Bu mükemmel. Orada hala sandviç yapıyorlar mı? | Open Subtitles | حسناً ، هذا رائع أما زال لديكم ساندويتشات هناك؟ |
| -Koç sandviç ister misin? -Yok sağol. | Open Subtitles | هيي أيها المدرب أحضرنا ساندويتشات أتريد واحد أووه, لا, انا بخير |
| - sandviç getirdim. | Open Subtitles | نعم,لقد أحضرت لك بضعة ساندويتشات,بالمناسبة |
| 41 peynirli sandviç, bir oturuşta yemek için oldukça fazla, değil mi? | Open Subtitles | هذا كثير من ساندويتشات الجبن لأكلها في مكان واحد41؟ |
| Bu, sandviç dükkanı reklamının ara çekimini yedi kat daha uzun seyretmek demek. | Open Subtitles | و نقضى سبعة أضعاف وقت مشاهدة دعايا متجر ساندويتشات الرول؟ |
| Tamam, bana bir şişe votka, çok keskin, sivri uçlu bir bıçak, ...tükenmez kalem, sandviç poşeti, ve biraz koli bandı lazım. | Open Subtitles | ...حسنا أحتاج الى قارورة فودكا وسكينة حادة ذات رأس مدبب قلم و حقيبة ساندويتشات وبعض الشريط اللاصق |
| Sanırım biz sandviç yemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نتناول ساندويتشات على ما اعتقد. |
| sandviç falan yapabilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أحضر لنا ساندويتشات أو شيء |
| Yine geri zekalılı k yapıp sandviç mi yiyorsun? | Open Subtitles | -أكنت تتناول ساندويتشات للتأخر العقلى |
| Diğer birçok sandviç var. | Open Subtitles | هناك ساندويتشات أخرى كثيرة |
| sandviç poşeti, koli bandı, kimsin sen McGyver mı? | Open Subtitles | حقيبة ساندويتشات و شريط لاصق من أنت؟ (ماكغايفر) ؟ |
| Üç sandviç demek. Sana biraz fazla gelecek gibi. Hayır. | Open Subtitles | ثلاث ساندويتشات غداء كبير |
| Güzel sandviç yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعد ساندويتشات لذيذة |
| Bütün gece uyumadı ve sandviçler yaptı. | Open Subtitles | كان يظل طوال الليل يصنع ساندويتشات |
| Güzel sanatlardaki mezuniyet derecemle kendi işimi kurdum küçük bir arabadan çarşıya sandviçler satıyorum. | Open Subtitles | بدرجة الأستاذ فى الأعمال الممتازة, إنطلقت و بدأت بأعمالى الخاصة... بيع ساندويتشات فى وسط المدينة... بعربة صغيرة |
| Hiç yenmemiş sandviçler. | Open Subtitles | ساندويتشات لم تأكلها ابدا |