Daha iyi bir sekreter bulmam uzadığı için özür dilerim ama Sanne yakında başka bir yere atanacak. | Open Subtitles | اعتذر من عدم الحصول على سكرتيره افضل بوقت اسرع سيتم نقل ساني حالا |
Kasper, eskiden burada çalışan Sanne'yi bul lütfen. | Open Subtitles | ارجوع ان تعثر على ساني التي كانت تعمل هنا |
Sunny Leona adında ünlü bir eski porno yıldızıyla anlaştık. | TED | حصلنا على نجمة البالغين السابقة المشهورة، تلقب بـ ساني ليون |
Kimse Sunny Leone'nin bizim için yazmasını istediğimize inanmazdı. | TED | أعني أنه لا أحد يمكنه تصديق أننا طلبنا ساني ليون لتكتب، |
Misafirler her ay sağlık kontrolünden geçiriliyor ve Sonny her sabah yoklama alıyor. | Open Subtitles | نجري فحوصا طبية شهرية في المستوصف المحلي ويجري "ساني" التفقد كل صباح |
Sonny. Orası bir senedir satılmayı bekliyor. | Open Subtitles | "ساني"، الفندق معروض للبيع منذ أكثر من سنة |
Ve sonra, Sonni Griffith'in bir Romanya yarı final maçında tutuklandığını duyuyorum | Open Subtitles | و فجأة أسمع أن ساني غريف معتقل في أثناء مباراة نصف نهائية في كأس رومانيا |
Sanne'nin annesinin oy hakkını elinden alabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع ان أصادر حق أم ساني في الانتخاب؟ |
Sanne, uzun bir gece olacak. Crohne'u ara. Crohne mu? | Open Subtitles | ساني أمامنا يوم طويل، اطلبي كرون على التلفون |
Sanne, aynısını kopyalayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع نسخ خطبة كينيدي يا ساني |
Nihayet Sanne'den kurtulmak için geçerli bir mazeret buldum. | Open Subtitles | اخيرا وجدت مبرر للتخلص من ساني |
Sanne, hayatımdaki tek kadın olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انت المرأة الوحيدة بحياتي يا ساني |
Sanne, rahatsız edilmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا تدخلي علي احد يا ساني |
Sunny" Sunny, aslında "Görünmez Adam". | Open Subtitles | ساني هو الرجل الاجوف هو من بادر بالاتصال |
Baş ağrısı için Sunny Leone'ye uğrayıp içki için. | Open Subtitles | إذا كان ساني ليون، فإنك لا بد أن تحصل على الصداع. |
Dharmendra'nın ve Sunny Deol'un, kavga ettiği zaman.. | Open Subtitles | 'عندما يقاتل 'دارمندرا' و 'ساني ديول.. |
"Sunny 10" iç ki, Sunny gibi kokasın. | Open Subtitles | لقد شربتِ "ساني 10" لذا رائحتكِ كـ" ساني" |
Sonny, annen bizimkilerle biraz vakit geçirse iyi olur. | Open Subtitles | "ساني"، يجب أن تمضي والدتك بعض الوقت مع والدي |
Sonny ve Sunaina'nın harika aileleri onlara kök verdi ve artık... shaadi (düğün) | Open Subtitles | عائلتا "ساني" و"سونينا" الرائعتان أعطتهما الجذور "شادي" - "الزفاف" |
Sonny ve Sunaina, bu saatleri, yeni şeyleri ve bu hayatı birlikte göğüslemek istediklerini bugün dünyaya duyurdular. | Open Subtitles | واليوم أعلن كل من "ساني" و"سونينا" أنهما يريدان مواجهة كل تلك الساعات وكل تلك الأمور، وكل هذه الحياة معا |
Ve birden Sonni Griffith'in bir Romanya yarı final kupa maçında tutuklandığını duydum ve "Bu kim olabilir ki?" diye düşündüm. | Open Subtitles | و فجأة أسمع أن ساني غريف معتقل في أثناء مباراة نصف نهائية في كأس رومانيا و أفكر من يمكن أن يكون هذا ؟ |
SUNY Buffalo'da bulunan bir elektronik müzik stüdyosunda bir teknisyen olarak çalışıp, çeşitli tamir ve bakım işlerini yaparken. | TED | كنت فنياً، أقوم بأعمال الإصلاح والصيانة في ستوديو الموسيقى الإلكتروني في جامعة ساني في بافولو. |
- Güneşli balinalara bakacak. | Open Subtitles | - ساني ستكتفي برؤية الحيتان فقط |
Bir şey görür görmez haberimiz olsun, tamam mı Sunni? | Open Subtitles | أعلمينا في أقرب وقت ترين أي شيء، إتفقنا، يا (ساني)؟ |