Geçen gün Bay Sylar'ın dükkanında sizin çelenklerinize hayran olduk. | Open Subtitles | لقد أحببنا أكاليلكِ في متجر سيد (سايلار) منذ عدة أيام |
Eğer yanılmıyorsam, Sylar isminde birinin kafasına kurşun sıkmaya çalışan sizdiniz. | Open Subtitles | , لو لم اكن مخطئاً (لقد حاولت قتل رجلاً يدعى (سايلار |
Nakamura, Sylar'ı öldürmenin bir yolunu bulmaya çalışıyordu, ...patlamadan önce. | Open Subtitles | ناكامورا) يحاول أن يجد طريقة) لقتل (سايلار) قبل أن ينفجر |
Adamlarımdan biri bana Sylar'ın K sokağında bir güvenlik kamerasında gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | أحد المحللين لديّ رأى (سايلار) على أحد كاميرات المراقبة قرب الشارع "كيه" |
Bu insanları ben öldürmedim, Sylar öldürdü. | Open Subtitles | , أنا لم أقتل هؤلاء الناس سايلار) من قتلهم) |
Eğer Sylar babamı öldürdüyse, bunun nedenini öğrenmeliyim. | Open Subtitles | , لو كان (سايلار) قتل والدي أريد أن أعرف السبب |
Onun teorileri-- harita, Sylar denen adam, bütün bunlar-- ...sadece uzun zaman önce kopan bir bağı geçerli kılmak için. | Open Subtitles | . . لقد إستخدمت هذه النظريات . . الخريطة , و (سايلار) , كل هذا |
Bu, Sylar`ı bulmama nasıl yardımcı olacak? | Open Subtitles | كيف من المفترض أن تساعدني هذه لايجاد (سايلار)؟ |
Ama Sylar'ı bulacaksak, bana cevaplar gerek. | Open Subtitles | -أنا لا أعرف ما أعتقده لكن إن كنا سنجد (سايلار) , أريد اجابات |
Babamın Sylar adında bir adamla yaptığı konuşmayı içeren bir kaset buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت شريطاً به محادثة لوالدي مع شخص يدعى (سايلار) |
Bana yapabileceğiniz herşeyi gösterin, bildiğiniz, ki Sylar'ı durdurmak için kullanabileyim. | Open Subtitles | سترنيكلشئ تفعله, وكلشئ تعرفه, و سأستخدم ذلك لايقاف (سايلار) |
Bazı insanlar, siz Sylar'ı onların üzerine saldığınız için öldü. | Open Subtitles | بعض الأشخاص ماتوا لأنك أرشدت (سايلار) إليهم |
Sylar dışarıda bir yerlerde, katliam planlıyor. | Open Subtitles | ( سايلار) طليق بالخارج, و يخطط للقيام بمذبحة |
Molly, Sylar'ı durdurabilecek tek kişi. | Open Subtitles | (مولي) هي الوحيدة القادرة على ايقاف (سايلار) |
Sen gelmeseydin, Sylar hepimizi öldürecekti. | Open Subtitles | , لو لم تصلين لكان سيقتلنا (سايلار) جميعاً |
Sylar isminde birinin kafasına kurşun sıkmaya çalışan sizdiniz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن الناس و نحرص على ألا يكونوا خطرين و أنت بنفسك أردت قتل (رجل اسمه (سايلار |
Artık etrafımıza tehlike saçamıyoruz, öyle değil mi, Bay Sylar? | Open Subtitles | , لست خطراً كما كنت صحيح يا سيد (سايلار)؟ |
Az önce konuştuğunuz adam Sylar`ı bu binada saklıyor. | Open Subtitles | الرجل الذي كنتِ تتحدثين له للتو يحتجز (سايلار) في المبنى - (لا يا (باركمان - |
- Sylar'ın elinde olduğunu sanıyordum. - Tekrar olacak. | Open Subtitles | (ظننت أنك قبضت على (سايلار - سأفعل مجدداً - |
Sylar'ı durdurmaya çalıştım, ama başaramadım | Open Subtitles | .( حاولتايقاف(سايلار. لكن لم أستطع أنا عالم |
Sylar şekil değiştirebiliyor. Herkes olabilir. | Open Subtitles | سايلار) يمكنه تغيير شكله) يمكنه أن يكون أيّ شخص |