Bu Filippino Lippi’nin 1543 yılında yaptığı Saint Apollonia portresi. | TED | هذه اللوحة الفنية لفليبينو ليبي عن ساينت أبولونيا |
Çok eski bir ilaçtır. Savaşmadan önce Saint John şövalyeleri hasta bakardı, bu da onların bir iksiriydi. | Open Subtitles | نعم انه دواء, أحد الأشخاص في مستشفى ساينت جون |
Doğumdan sonra, Saint Helen dağını patlatırız. | Open Subtitles | عندما يكون لديك هذا الطفل ستفجرين جبل ساينت هيلنز |
Dahası, insanları eğlendirecek birini arıyoruz biz, sen ise, İncil yazarı Aziz Paul tramplen numarasıyla Filistin turnesine çıktığından beridir eğlendirme konusunda en beceriksiz kişisin. | Open Subtitles | وثانياً, نحن نبحث عن مسليةٍ عظيمة، وأنت أسوأ مُسلِ منذ أن طاف المُبشر ساينت باول , فلطسين |
1850'lerde Brigham Young pamuk yetiştirmeleri için aileleri St. George'a gönderdi, çünkü sıcak, kurak bir iklimi vardı. | TED | في عام 1850، أرسل بريغهام يونغ عددا من العائلات إلى ساينت جورج لزراعة القطن بسبب الحر والمناخ الجاف. |
Sainte Marina adasındaki NATO erken uyarı istasyonuna askeri nedenlerle el koyduk. | Open Subtitles | لقد إستولينا على قاعدة إنذار مبكر تابعة للناتو في جزيرة ساينت مارينا |
Saint'lerden nefret ediyorum. | Open Subtitles | ماذا يفعلون ؟ اين ومتى؟ هاورد ساينت رجل ملتزم بعاداته |
Ama Bayan Saint geçen perşembe sinemadaydı, değil mi? | Open Subtitles | فندق ويندمور لكن السيدة ساينت كلنت تحضر فيلما الخميس الماضي اليس كذلك |
Enfekte olmayan 52 kişinin Saint Mary'nin ikmal noktasında olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | الان، نحن نفترض أن الـ 52 السليمين الباقون محاصرون داخل مدرسة ساينت ماري .بوسط المدينة |
Bu küçük silindir şapkayı Saint James Sarayı'na götürürsen hepimiz havaya uçarız! | Open Subtitles | لو حركت مقدمة القبعة الصغيرة "إلى مكان "ساينت جايمس ستنفجر إنفجاراً كبيراً |
Birkaç iş üstünde anlaşmak üzereyim. Saint Bart's'da bir otel alabilirim. | Open Subtitles | كنتُ أركل الإطارات على صفقتين قد أشتري فندق في "ساينت بارتس" |
Perşembe günü Saint Ex'te içki, ardından Grill'de yemek yemek sonrası partisi ve Randolph'un Capital Hill'deki konağında, ispatlanmamış ama olası bir âlem. | Open Subtitles | يوم الخميس أخذت مشروباً في ساينت إكس تبعه عشاء في الغريل وحفلة صاخبة وعلاقات جنسية محتملة |
Kırmızı kutu Saint Thomas Kilisesi'nde. | Open Subtitles | الصندوقالأحمر.. انه في كنيسة ساينت توماس |
Bu gece çok kalabalık, Bay Saint. | Open Subtitles | تبدين جميلة جداً سيدة ساينت أيها الحقير |
Bay Saint? Ben, Bay Glass'ın nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | سيد ساينت انا اعرف اين السيد غلاس |
Kutlu yaşlı Aziz Nick tarafından bana verilen güçlere dayanarak, kız benimle gelecek diyorum. | Open Subtitles | إذن بموجب القوى الممنوحة لي من طرف ساينت نيك العتيق ، ستأتي معي |
Geçit töreni düşmanı olup buzzkillsten nefret eden ve çoğumuz dışarıdayken Aziz Patrick gününü kutlayan kişilerden birisin. | Open Subtitles | انتِ واحدة من تلك الغبيات التي عليهن البقاء والتسكع في البيت بينما اغلبنا هنا .. في الخارج نحتفل بعيد ساينت بارك |
Balayı için de Aziz Bart gideceğiniz en iyi yer. | Open Subtitles | أعتقد ... ساينت بارتس هو المكان الأفضل لتذهبا إليه |
Los Angeles'taki St. Sebastian's hastanesinden çıkma olup, | Open Subtitles | تعمل في مستشفى ساينت سباستيان بلوس انجليس |
Acil yardım ambulansı gerek. Muhbir 184 St. Nicholas'ta vuruldu. | Open Subtitles | "المشتبه به أصيب بطلق ناري في طريق 184 "ساينت نيكولاس |
Sainte Marina adasındaki NATO erken uyarı istasyonuna askeri nedenlerle el koyduk | Open Subtitles | لقد إستولينا "على محطة إنذار مبكر تابعة "للناتو "على جزيرة "ساينت مارينا |
Azize Jude, mucize yaratan, bizim için dua et. | Open Subtitles | ساينت جود", عامل من المعجزاء" أدعوا من أجلنا |
Menajerim, 27 yıldır Honor St. Raven rolünü canlandırdığımı söylese de ben daha çok, zevkli ve ince rollerin kadınıyım. | Open Subtitles | لكن وكيل أعمالي قال أنه تأدية دور ساينت رايفن لـ 27 عام جعلني إمراة فريدة ومصقولة جيداً |