Ama burada olma nedenim, baban, başka önemli bir bayram geleneğimizi ikimizin de kaçırmasını istemedi. | Open Subtitles | لكن سبب تواجدي هنا لأنه لم يرد أن نفوت تقليد مهم آخر للعطلة. |
Burada olma nedenim bu aslında. | Open Subtitles | في الواقع ، هذا سبب تواجدي هُنا |
Burada olmamın sebebi... Benim verdiğim ifadede hatalar var. | Open Subtitles | الأن، أن سبب تواجدي هنا .هو أن شّهادتي غير دقيقة |
İstersen avukatını arayabilirim, ama burada olmamın sebebi o insanları senin öldürdüğünü düşünmemem. | Open Subtitles | سأتصل به إن شئت، ولكن سبب تواجدي هنا هو أنني لا أعتقد أنّكَ قتلت اولئك الأشخاص |
Dinleyin. Karım ve çocuğum öldürüldüğü için buradayım. | Open Subtitles | أصغي إلي إنَّ سبب تواجدي هنا هو موت زوجي وطفلتي |
Gelmemin sebebi bu değil. | Open Subtitles | ذلك ليس سبب تواجدي هنا |
Ama benim burada olma nedenim bu değil. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس سبب تواجدي هنا. |
Burada olma nedenim... | Open Subtitles | سبب تواجدي هنا |
İstersen onu arayabilirim, ama burada olmamın sebebi o insanları senin öldürdüğünü düşünmemem. | Open Subtitles | سأتصل به إن شئت، ولكن سبب تواجدي هنا هو أنني لا أعتقد أنّكَ قتلت اولئك الأشخاص |
Aslında, gelmeyecek. Burada olmamın sebebi de bu. Tamam. | Open Subtitles | وهذا هو سبب تواجدي هنا حسناً |
Burada olmamın sebebi senin hayaller görüyor olman. | Open Subtitles | - سبب تواجدي هنا هو ما كنت ترينه |
Niye burada olduğumu biliyorsun. Pelerinim için buradayım. | Open Subtitles | أنت تدري سبب تواجدي هنا أنا هنا من أجل عبائتي |
Tabii ki ederim. Bunun için buradayım. | Open Subtitles | حسناً، بالطبع ذلك سبب تواجدي هنا |
Gelmemin sebebi bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا سبب تواجدي. |