Övgüye değer, Bay Reede, ama iyi bir neden bekliyorum. Var mı, yok mu? | Open Subtitles | جيد ولكنى منتظر سماع سبب جيد هل لديك واحد؟ |
Bu bahisler iyi bir neden için, Bacon -Kazanamayacak! | Open Subtitles | هذه الفائدة من أجل سبب جيد , يا باكون انها لن تفوز |
Bakın, size iyi bir neden veremeyebilirim, sadece... burada olmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | أنظر , لا أستطيع إعطائك سبب جيد لكنى أشعر أنه يجب أن اكون هنا |
O yüzden belki de sana eski sevgililerimden bahsetmememin bir sebebi çok haklı bir sebebi vardır. | Open Subtitles | -لذا ربما يكون هناك سبب، تعرفين ... سبب جيد حقا يجعلني... لا أخبركِ بشأن علاقاتي السابقة. |
Coulson'ın bunu sessiz tutmak için haklı bir sebebi olabilir. | Open Subtitles | ربما لـ (كولسون) سبب جيد .لإخفاء هذا |
Oldukça eminim. Gitmek için zaten iyi bir sebep var. | Open Subtitles | نعم أنا متأكد هناك سبب جيد للذهاب على أية حال |
Güvenli bir tesise girerken orada olmak için iyi bir neden bulmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | الدخول إلى وسيلة أمن بسيطة هو كإعطاء نفسك سبب جيد لتكون هناك |
Hem de çok iyi bir neden ve açıklayamıyorum bile. | Open Subtitles | هناك سبب جيد جداً ولا استطيع حتى أن أبدأ في شرحه لا |
"Muhteşem seks" böyle çılgınlıklar yapman için... iyi bir neden ama malesef seçenekler sınırlı. | Open Subtitles | الجنس العظيم سبب جيد لفعل شىء متطرف خياراتك محدودة للأسف |
Bu yeterince iyi bir neden mi? | Open Subtitles | هل هذا سبب جيد وكافي بالنسبه لك |
10 milyon dolar karımı öldürmem için çok iyi bir neden | Open Subtitles | عشرة ملايين سبب جيد لقتل زوجتى |
Kimse, batı kanadındaki işini iyi bir neden olmadan bırakmaz. | Open Subtitles | لا أحد يترك وظيفة في الجناح الغربي دون سبب جيد *الجناح الغربي هو مقر مكتب الرئيس في البيت الأبيض |
Zaten canın çok sıkkındı ve benim iyi bir nedenim vardı, çok iyi bir neden. | Open Subtitles | ...لقد كنت حقا في مزاج سيئ و لكن ماأجل سبب جيد ...سبب جيد جدا |
Coulson'ın bunu sessiz tutmak için haklı bir sebebi olabilir. | Open Subtitles | ربما لـ (كولسون) سبب جيد .لإخفاء هذا |
Bizi mutlu ediyorsun. Yani, bu düşünebildiğim iyi bir sebep. | Open Subtitles | أنتِ تجعليننا سعيدين وهذا سبب جيد يمكنني أن أفكر به |
İyi bir sebep olmadığı sürece seni kazıklamayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى اننى لا اريد ازعاجك الا اذا كان يوجد سبب جيد |
İyi bir sebep olmadığı sürece seni kazıklamayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى اننى لا اريد ازعاجك الا اذا كان يوجد سبب جيد |