Speed Queen yarım boyla arkada, Lady Trust ve Miss Petrina. | Open Subtitles | سبيد كوين في المنتصف وبعدها مس باترينا وليدي تريست |
Finişe yaklaşırken Lady Scout önce, Speed Queen yarım boy geride. | Open Subtitles | بإتجاه الجزء الاخير من السباق سبيد كوين متقدمة |
Detroit'de kazanan Speed Queen, $7,20 verdi... 4.60 ve 3.40 da ikinci ve üçüncü verdi. | Open Subtitles | في ديترويت الفائزة سبيد كوين ويكسبون 7,20 دولار اربعة دولار وثلاثة دولار ليدي سكوت كسبت 7 دولار و 4 دولار |
Bu arada, David Spade sette bir sürü arkadaş edindi. | Open Subtitles | في حين اخر ديفيد سبيد يكون صداقات في مكان التصوير |
-Evde var ama Kate Spade çantama sığdıramadım. | Open Subtitles | لدي لهم في المنزل. لكنها لن لا يصلح في حقيبتي كيت سبيد. |
REO Speedwagon olmasın. | Open Subtitles | بربك, ليس شريط فرقة اريو سبيد واجن جدياً ؟ |
- Uyku hapı. Bunları Speed'den aldım. Çok güçlüdür , yani dikkatli ol. | Open Subtitles | أنا حصلت عليهم من سبيد هنا هذا قوي جدا، لذا كن حذرا |
Tabii ki ederler çünkü Speed'de Keanu Sandy'i korumak için her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | بالطبع هم كذلك لأن سبيد فيه كيانو يفعل كل شئ بإمكانه ليحمي ساندي كل فتاة تريد ذلك |
- Ve çizgi geçildi, kazanan Speed Queen! | Open Subtitles | وبحسب التلغراف سبيد كوين هي الفائزة |
Speed, Senin yarışmaman lazım! | Open Subtitles | سبيد .. ليس عليك أن تسابق هاها |
Bu çok harika Tom , çünkü Speed JFK'yi kimin öldürdüğünü biliyor. | Open Subtitles | هذا جيد، توم، لا سبيد يعرف من قتل كيندى |
Arabanın içi ne oldu Speed? | Open Subtitles | -داخل السيارة " سبيد " ؟ -سأضع هذا على المقعد الخلفي |
Speed, vurulduğunda Ricky'nin üstünde olan tişörtü istiyorum. | Open Subtitles | " سبيد " أريد القميص الذي وضعه " ريكي " يوم قتل |
Mesela Speed'in bir sevgilisi vardı. | Open Subtitles | أتذكر "سبيد" كان لديه صديقة حميمية أثناء عودته |
Ateşli silah incelemesine başlaman gerektiğini biliyorum. Bu benimki, bu da Speed'inki. | Open Subtitles | حسناً أريدك أن تعملي على أدلة " السلاح , هذا لي وهذا لـ " سبيد |
Ama Kate Spade marka çantasını gördün mü? Muhteşemdi. | Open Subtitles | لكن هل شاهدتي حقيبتها الكات سبيد انها حقا جميلة |
Ama Kate Spade marka çantasını gördün mü? Muhteşemdi. | Open Subtitles | لكن هل شاهدتي حقيبتها الكات سبيد انها حقا جميلة |
Katıksız Sam Spade'di, Philip Marlowe'du. | Open Subtitles | انه يبدو تماما كعمل ل سام سبيد انه كان ستيفن مالو |
Hala "R.E.O Speedwagon(bir müzik grubu)" nedir, onu bile tam anlamış değilim.. | Open Subtitles | لازلت ضائعه حول ماهية فرقة سبيد واقون" ما هي" |
Hız egzozu yetmezse, aşırı Hız egzozumuz var. | Open Subtitles | إذا لم يكن "سبيد ستاك" كافياً لك يوجد "سبيد ستاك" بالدرجة القصوى |
Karo vale, kupa dokuz, maça sekiz. | Open Subtitles | ولد ترفل ، تسعة هارت ، وثمانية سبيد |
Kirk'ün dışında filmdeki diğer yıldız, aksiyon oyuncusu Tugg Speedman. | Open Subtitles | (محاولته الإشتراك في عمله مع (كيرك (حدث مفاجيء لـ(تاغ سبيد مان |
Bir kez siyah kupalar ve kirmizi maçalar olabilecegini farkedince... artik onlari algilayabilirsin de. | Open Subtitles | عندما تدرك انه ربما يوجد هارت اسود او سبيد احمر ستكون قادر على تحليلهم |
Amfetamin alanı görünce tanırım. | Open Subtitles | أعرف كيف يكون الناس تحت مخدر (سبيد) |
Bana açıklandığı gibi, Texax Speedway'deki yarış günü. | Open Subtitles | ذلك ما فهمته في سباق اليوم على حلبة (تكساس سبيد واي) |
Polonya amfetamini. | Open Subtitles | هذا سبيد سبيد بولندى |