ويكيبيديا

    "ستأخذ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • alacak
        
    • alacaksın
        
    • alır
        
    • sürer
        
    • al
        
    • alıp
        
    • alıyorsun
        
    • alacağını
        
    • götürüyorsun
        
    • sürecek
        
    • alırsın
        
    • olacak
        
    • alıyor
        
    • götüreceksin
        
    • götürecek
        
    Fazladan zeytinli martini istiyorum, ve buradaki arkadaşımda votkatonik alacak. Open Subtitles سآخذ مارتينى مع مزيد من الزيتون وصديقتى هنا ستأخذ فودكا
    Carolyn her dolardan çeyrek sent alacak şirketiniz batmayacak ve bu olay kapanacak. Open Subtitles ستأخذ عشرون سنتاً لكل دولار وشركتكِ ستبقى على قدميها وسينسى كل هذا الأمر
    Getirdiğin limuzine karşılık bir rehine alacaksın. Open Subtitles ستأخذ رهينة مقابل الليموزين التى ستحضرها
    Bazı insanlar da, "beyin çok karmaşık, "bir 50 sene daha alır" diyor. TED شيء آخر يقوله الناس :- إن الأدمغة شديدة التعقيد. ستأخذ 50 سنة أخرى.
    Hedge her saniyede bir kombinasyon deneyecek olursa, sadece 10 farklı bloktan oluşan bir yığını tüketmek 42 gün sürer. TED إذا حاول هيدج تجربة نمط كل ثانية، الرزمة المكونة فقط من 10 أحجار مختلفة ستأخذ منه 42 يوم حتى ينهك.
    Sen bu yarısını al, ben de diğer yarısını alacağım. Open Subtitles انت ستأخذ منتصف الغرفة وانا ساخذ البقية , سنتيمتر واحد
    Sonrasında evin anahtarlarını alıp gerçek dünyaya açılan kapıdan yürür, belki de şehir merkezine toplu taşıma ile gidersiniz. TED ثم ستأخذ مفاتيح بيتك، تخرج من الباب إلى العالم الواقعي ومن الممكن أن تستقل المواصلات العامة إلى مركز المدينة
    Sabırlı olursanız hemşireler bilgilerinizi alacak ve bildiklerimizi sizinle paylaşacağız. Open Subtitles تحملوا الجهد معنا, الممرضات ستأخذ معلوماتكم وسنخبركم بما نعلمه, حسنًا؟
    Algler nitratları, suni gübreleri sever. Bu yüzden onlar tüm kimyasalları alacak ve eğer doğru şartlar varsa, toplu üreyerek çoğalacak. TED يحب الطحلب النترات والسماد، ستأخذ كل هذه الكيماويات، ولو كانت الظروف ملائمة ستنتج بشكل واسع،
    bu kraliçe bu köleyi alacak annen eve sadık bir hizmetçi alacak. Open Subtitles إذن الملكة ستشترى هذا العبد وأمك ستأخذ للبيت جارية مكرسة
    Getirdiğin limuzine karşılık bir rehine alacaksın. Open Subtitles ستأخذ رهينة مقابل الليموزين التى ستحضرها
    Yola çıkarken yanına o adamı mı alacaksın? Open Subtitles هل ستأخذ ذلك الفتى في جولة معك؟ ما هو إسمــه؟
    Silah kullanmadan, sadece yeteneklerini kullanarak gri savaşçıları yenmelisin ve o zaman Karanlık Kılıç'ı alacaksın. Open Subtitles ستسخدم قدراتك فقط وبلا أسلحة يجب أن تهزم رجال الصلصال وبعد ذلك ستأخذ سيف الظلام
    Hawai'ye gitmek istediğinizi varsayarsak, bu paketi alır mıydınız? TED بإفتراض أنك رغبت في الذهاب لهاواي، هل ستأخذ هذا العرض؟
    Uyanması zaman alır, belki de kapıyı açmaz. Open Subtitles ستأخذ بعض الوقت لتستيقظ، وربما لن تفتح الباب.
    Bu hızla şifreyi çözüp veriyi göndermesi 20 ila 30 dakika arası sürer. Open Subtitles بهذا الشكل، ستأخذ من 20 الى 30 دقيقة لفك تشفير البيانات وإرسالها الينا
    Sonra anahtarları al, valizi aç ve kağıtları yak. Open Subtitles و من ثم ستأخذ المفاتيح لتفتح حقيبته و تحرق ما بها من أوراق
    İki tavuğun varsa, devlet birini alıp olmayana verir, diğeri sende kalır. Open Subtitles ولو كان لديك دجاجتين، ستأخذ الدولة واحدة، وتعطيها لرجل ليس لديه دجاج
    Kızını alıyorsun ve sizi öldürmeden önce buradan gidiyorsunuz, tamam mı? Open Subtitles أنت ستأخذ ابنتك وأنت ستغادر قبل أن أبدا بسفك الدماء، حسنا؟
    Güzel başını eğsin ve zamanı geldiğinde hak ettiğini alacağını bilsin. Open Subtitles أخبريها أن تبقي رأسها منخفظاً، ،وعندما تصبح جاهزة ستأخذ ما تستحق
    Baba, annemi gerçekten Atlantic City'ye mi götürüyorsun? Open Subtitles أبي, هل حقاً ستأخذ أمي إلى مدينة أطلانتيك؟
    Sanırım buraya alışmak sandığımdan daha uzun sürecek. Open Subtitles أخمن بأنها ستأخذ أكثر مما اعتقدت000 للتعوّد على هذا المكان
    Kasalar tam döndüğünde, mangırları alırsın. Tamam, şimdi git buradan. Open Subtitles عندما تقوم بأرجاع نفس الصناديق ستأخذ أجرك ، أذهب الآن
    Endişe etmeyin, kocamla konuşma şansınız olacak tamam mı? Open Subtitles لا تقلق ستأخذ الفرصة للكلام مع زوجي حسنا؟
    Seni tanıyorum. Böyle şeyleri sindirmen zaman alıyor, biliyorum. Open Subtitles الآن، أنا أعرفك، وأعرف أنك ستأخذ وقتاً طويلاً للتكيَف مع الأمر
    Arabayı sekiz kilometre ileriye, nehir kenarına götüreceksin. Open Subtitles ستأخذ هذه السيارة إلى ضفة النهر تبتعد بمسافة 8 كيلومتر.
    O insan çabası ki maceraperestleri bu yüzyılın erken bölümünde Mars'a götürecek. TED وهذه الهمّة البشريّة ستأخذ المُغامرين إلى المريخ في بدايات هذا القرن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد