Önüne köpek boku koysam Yiyecek misin yani? | Open Subtitles | إذا يمكنني إلتقاط كومة من قذارة الكلب وانت ستأكله ؟ |
Evet? Yiyecek misin, yemeyecek misin? | Open Subtitles | إذاً، هل ستأكله أم لا؟ |
Sadece ne yiyeceğini seçmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تختار ما الذي ستأكله. |
yiyeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنك ستأكله. |
Yavaş ol oğlum, hepsini yiyeceksin. | Open Subtitles | هذا يكفي. هكذا ستأكله كله يا رجل |
Peki ne yiyeceksin? Yolda bir şeyler atıştırırım. | Open Subtitles | ما الذي ستأكله ؟ |
Şu anda, daha acil meselelerin var bu akşam ne yiyeceğin gibi mesela. | Open Subtitles | في الواقت الراهن، لديك أمور أهم لتقلق بشأنها، ما ستأكله الليلة على سبيل المثال. |
Kalbini bazı kızlar çalacaktır, ama bu kaltak kalbini yiyecektir. | Open Subtitles | بعض الفتيات سيسرقون قلبك، هذه الساقطة ستأكله. |
Onu daha sonra Yiyecek. | Open Subtitles | ستأكله فيما بعد. |
Robin Don'la evleniyor. Yapayalnız öleceğim! Ted'i de kediler Yiyecek! | Open Subtitles | (روبن) ستتزوج (دون) .سأموت وحيداً ، (تيد) ستأكله القطط |
Tombik, senin bir bok görmediğini biliyorum, çünkü öğleyin ne yiyeceğini düşünmekle meşguldün, öyle değil mi? | Open Subtitles | (توبي)، أعرف أنّك لم ترى أيّ شيء لأنك كنت مشغولاً في التفكير حول ما ستأكله في الغذاء، صحيح؟ |
Evet, ne yiyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعرف ما الذي ستأكله |
yiyeceksin ve sözümü dinleyeceksin. | Open Subtitles | - ستأكله إن قلت لك أن تأكله |
Çünkü önümüzdeki 10 sene boyunca yiyeceğin şey olacak. | Open Subtitles | لأن هذا ما ستأكله في السنوات العشر القادمة |
Bu yediğin en pahalı tavuk olacak, oğlum ama her kuruşuna değer beraber yiyeceğin çekici misafir düşünüldüğünde. | Open Subtitles | هذا سيكون تقريبا اغلى عشاء دجاج سوف تأكله في حياتك يابني لكنه استحق كل قرش منه اخذا بالاعتبار الصحبة الساحرة التي ستأكله معها |
Çevreye zarar vermeden çözülebiliyor. Hayvanlar yiyecektir. | Open Subtitles | ستأكله الكائنات التحلليه |