Belki bir gün, anlamalarını sağlamanın bir yolunu bulursun. | Open Subtitles | يوماً ما، ربما ستجد طريقة لجعلهم يتفهمون ما نقوم به |
İyi bir şeyse.... ...o bunu kötüleştirmenin bir yolunu bulur. | Open Subtitles | لا يهم إذا كان شيء جيد ستجد طريقة لجعله سيئ |
Kral da öyle. Kralın ilgisini çekmenin bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | كذلك الملك, ستجد طريقة ما لتلفت انتباهه |
Çıkarmak için bir yol bulacağını söylemiştin. Onu bu şekilde ne kadar tutacağız? | Open Subtitles | قلت أنك ستجد طريقة لتخرجه إلى متى سنتركه بهذه الطريقة ؟ |
Beni tek başıma yakalamanın bir yolunu bulacağını tahmin ettim. | Open Subtitles | إفترضت بأنك ستجد طريقة للحصول عليّ لوحدي. |
Bir yolunu bulacaksın Yüzbaşı yoksa ikisini de vurmamı mı tercih edersin? | Open Subtitles | ستجد طريقة أيها النقيب أم تفضل أن أطلق النار على كلاهما الآن؟ |
Bir yolunu bulursunuz, Bay Carson. | Open Subtitles | ستجد طريقة سيد (كارسون) |
Ama eminim, göstermek için bir yolunu bulursun. | Open Subtitles | و لكن أعرف أنك ستجد طريقة لترِينا |
Eminim bunu da mahvetmenin bir yolunu bulursun. | Open Subtitles | أنا واثق أنك ستجد طريقة لإفساد الأمر |
Sen yine yan çizmenin bir yolunu bulursun, yamukçu seni. | Open Subtitles | ستجد طريقة للتملّص مجدداً أيها المتملّص |
Yardıma ihtiyacım olursa, bir yolunu bulur eder gelirsin. | Open Subtitles | لو احتجت اي مساعده منك ستجد طريقة لتأتي ألي |
Sakıncası olsa bile sizin gibi bir kadın yapmanın bir yolunu bulur. | Open Subtitles | وحتى لو كنت أمانع فامرأة مثلك ستجد طريقة' لفعلها بأيّة حال |
- Scottie bir yolunu bulur diyorsun yani. - Tam olarak bunu dedim. | Open Subtitles | تعني بأنّها ستجد طريقة - ذلك ما عنيته تماماً - |
Hepsini kendine yormanın bir yolunu bulacaktır mutlaka. | Open Subtitles | ستجد طريقة ما لتجعل الأمر يخصها |
-Bizi durdurmanın bir yolunu bulacaktır. -Nasıl olacak o? | Open Subtitles | ستجد طريقة لمنعنا كيف ؟ |
DNA kardeşinizle eşleşse bile, Annalise bundan kurtulmanın bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | حتى لو كان الحمض النووي يطابق حمض اخيك آناليس) ستجد طريقة لإخراجه من هذا ) ماذا تعني بأن الحمض النووي يطابقه ؟ |
Hayır,ben senin bir yol bulacağını söyledim afedersin? | Open Subtitles | لا . ماقلته لها أنك ستجد طريقة لمساعدة زاك العفو منك |
Toplantıda başka bir yol bulacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت هناك إنّك ستجد طريقة آخرى. هل تعني هذا؟ |
Ve yüreğimde, beni kurtarmanın bir yolunu bulacağını her daim biliyordum. | Open Subtitles | في أعماق قلبي عرفت أنك ستجد طريقة لإخراجي |
Bunu mahvetmenin bir yolunu bulacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنك ستجد طريقة لتفسد الأمر |
Ben senin bir parçanım. Benimle tekrar konuşmak istersen, bir yolunu bulacaksın. | Open Subtitles | أنا جزء منك, إذا أردت التحدث إلى ستجد طريقة ما |