Tamam mı? Size kız kardeşinin daha önce çalıştığı barı anlatacaktır ve evlendiği kilisenin önünden geçmenizi söyleyecektir, bunun gibi şeyler. | TED | ستخبرك عن الحانة حيث كانت شقيقتها تعمل ثم ستمر بالكنيسة التي تزوجت فيها، و هذا النوع من الأشياء |
Sana söyleyecektir, yüzbaşı. Bir beyefendi olarak sözünü verir misin? | Open Subtitles | أسأل بيلي إن لم تصدقني وهي ستخبرك يا كابتن |
Bu ipucu sana gitmen gereken yeri söyleyecek. Çok az zaman kaldı. | Open Subtitles | هذه العلامة ستخبرك إلى أين تذهب بعد ذلك، الآن رجاء تعجّل قليلاً |
Uyandığında sana nereye gitmek isteyeceğini söyleyecek. | Open Subtitles | بمجرد أن تستيقظ ستخبرك إلى أين تريد الذهاب |
Uzun hikaye, sonra sana anlatır. | Open Subtitles | انها قصة طويلة وأنا متأكد انها ستخبرك بها |
size, sıcak vücutların hangi odada olduğunu yada hangi odaların, o vücutların görünmez olması için yapıldığını söyler. | Open Subtitles | إنها ستخبرك أين ستكون الأجسام الدافئة في بناية أو أيّ الغرف صمّمت لجعل تلك الأجسام مخفية |
Bırakılamayacak kadar çok güzellik olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت ستخبرك أن الحياة مليئة بالأشياء الجميلة |
O burada olduğunda sana anlatacak. Bütün gece beraberdik. | Open Subtitles | عندما تصل الى هنا ستخبرك كنا معاً طوال الليل |
Fakat her kadın sana bir erkeğin kalbini göremediğini söyleyecektir. | Open Subtitles | لكن اى امرأة ستخبرك انها لم تنظر فى قلب رجل ابدا |
O halde Marissa'ya sor. Aralarında bir şey yoksa söyleyecektir. | Open Subtitles | لذااسالهابخصوصذلك , اذالميكنيوجدايشي ,ستخبرك .. |
Çoğuanneayrıcasize,onlarınverdiğihediyelerin, eşsizolduğunuda söyleyecektir. | Open Subtitles | و معظم الأمهات ستخبرك أيضاً أن الهدايا التي يعطيها لهن أبناؤهن أقل من رائعة |
Benim 1977'de orada olduğumu söyleyecek. | Open Subtitles | ـ أنّك تضيع وقتك ـ ستخبرك أنّي كنت أقيم في عام 1977 |
Neden beni üzüyor? Bir gün nedenini söyleyecek ve sen de anlayacaksın. | Open Subtitles | يومـاً ما ستخبرك بالسبب، وسوف تتفهـم ذلك. |
Gözleriniz kilometreler boyunca buz dışında hiçbir şey görmezken kulaklarınız size Grönland balinalarını, beyaz balinaları, denizayılarını ve sakallı fokları anlatır. | TED | وحتى إن لم ترَ عيناك سوى كيلومترات من الجليد، فإن آذانك ستخبرك أن هناك حيتان مقوسة الرأس وأخرى بيضاء، وحيوان الفظ وعجل البحر الملتحي. |
Bayan Palmer'a söyledim. O size anlatır. | Open Subtitles | لقد قلت ذلك للسيدة بالمر وهي ستخبرك |
Sana mükemmel biri olduğunu ve her şeyin yoluna gireceğini söyler. | Open Subtitles | حسناً ، ستخبرك انك رائع ، من ثم سيصبح كل شئ على ما يرام.. |
Eğer görmek için yeteri kadar sabrınız varsa bilmeye ihtiyacınız olan herşeyi o size söyler. | Open Subtitles | ستخبرك بكل ما تريد معرفته إن كنت فقط تملك الصبر لتبحث |
Eğer annem hala hayatta olsa bunun yeteneklerinin ötesinde olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | حسناً, اذا كانت أمي على قيد الحياة كانت ستخبرك هذا ما يتلاءم مع مهاراتك |
-Bayana istediğini sor, herşeyi anlatacak sana. | Open Subtitles | - يمكنك سؤالها فيما بعد. ستخبرك بكل شيء - |
Annenin sana öldüğümü söylemesi konusunda anlaştık. | Open Subtitles | اتفقنا أنا وأمك بأنها ستخبرك.. أني ميت. |
Uzlasmam diyecektir. Ama uzlasacaktir. Her zaman oyle yapar. | Open Subtitles | ستخبرك أنّها لن تُساوَم، لكنّها ستقبل، فتلك سمتها دومًا. |
Ayrıca annenin de aynı şeyleri söyleyeceğini iyi biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلم جيدا أن أمك ستخبرك بالأمر اللعين ذاته. |
Biraz daha büyüdüğünde annen sana söyleyecekti. | Open Subtitles | والدتك كانت ستخبرك عندما تكبر قليلاً |