Eğer bu savaş devam ederse, bu krallığı yok edecek ancak daha da önemlisi kızımın ruhunu yok edecek. | Open Subtitles | وإن استمرّت الحرب فستدمّر المملكة والأهمّ مِنْ ذلك ستدمّر روحها |
Easy grubu bu garnizonu yok edecek. | Open Subtitles | ستدمّر سريّة إيزي هذاالموقعالعسكري. |
Kahretsin. Tüm kasaba kendini yok edecek. | Open Subtitles | اللعنة، البلدة بأسرها ستدمّر نفسها |
Adayı yok edeceğini söylediğinde lafın gelişi söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | عندما قلتَ أنّكَ ستدمّر الجزيرة، خلتكَ تتكلّم مجازاً |
Zayıf dünyalılar bir çöp topunun zavallı şehirleri Yeni New York'u yok edeceğini öğrendiklerinde şoka uğradılar. | Open Subtitles | تلقّى البشريون الضعفاء صدمة اليوم حين علموا أن كرة من القمامة ستدمّر مدينتهم المثيرة للشفقة "نيويورك" الجديدة. |
Burnu havada, ikiyüzlü kaltağın tekiydi, ve onun hayatını mahvedecekti. | Open Subtitles | لقد كانت عاهرة منافقة حقيقية وقد كانت ستدمّر حياته |
Ama ya bunu yapacaktım, ya da o yılan her şeyi mahvedecekti. | Open Subtitles | ولكن كان إمّا ذلك، وإلاّ ستدمّر تلكَ الأفعى كلّ شيء |
Bir yaşam için dünyayı yok edeceksin. | Open Subtitles | من أجل حياة واحدة، ستدمّر العالم. |
Büyü her ne kadar sana zarar vermeyecek olsa da bir blok boyunca çevrendeki her şeyi yok edecek. | Open Subtitles | ...التعويذة لن تؤذيك لكنّها ستدمّر كلّ شيء تقريباً ضمن حيّ المدينة |
Bu, sihri yok edecek. | Open Subtitles | -هذه ستدمّر السحر |
Oz'daki tüm iyi şeyleri yok edecek. | Open Subtitles | (ستدمّر كل ما هو صالح بـ(أوز |
Sonra adayı yok edeceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | و بعدها تظنّ أنّكَ ستدمّر الجزيرة |
Bir can uğruna iki dünyayı yok edeceksin. | Open Subtitles | من أجل حياة واحدة، ستدمّر العالَم. |