Merak etme. Gel benimle. O giysilerden kurtulmak istersin. | Open Subtitles | سيكون بخير , أتبعنى ستريد تغيير هذه الملابس |
Her şeye sahip olmayı isteyeceksin. İşte bu öyle bir şeydir. | Open Subtitles | أنت ستريد أن يكون كل شيء عندك و هذا هو الحال |
Ben bitirmeden önce kampüsteki her kız Zeta'ya kayıt olmak isteyecek. | Open Subtitles | وعندما أنتهي منكم ستريد كل الفتيات بالجامعة من أن يصبحن زيتا |
Tren, istasyondan ayrıldığında, Times gazetesi, trene binmek isteyecektir. | Open Subtitles | عندما يغادر القطار المحطة ان التايمز, تلك السيدة الطيبة الرمادية ستريد ان تركب |
35 yıl önce Kurtuluş Ordusu hangi binayı bombalamak isterdi? | Open Subtitles | أي مبنى ستريد جماعة جيش التحرير نسفه قبل 35 سنة؟ |
Ölecek olduğunu bilmeyi mi, yoksa son günlerin olduğunu bilmeden yaşamayı mı isterdin? | Open Subtitles | هل ستريد معرفة أنك ستموت ؟ , أو تعيش آخر الأيام بجهل وسلام ؟ |
Giysilerinizi çıkartmak ve birbirinize dokunmak isteyeceksiniz. | Open Subtitles | انت ستريد ان تقلع عن هذا ولكن ملابسك ولمساتك وكذلك الأشياء الأخرى |
Bu arada, vakti gelince şu küçük turuncu ipi çekmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | من المحتمل أنك ستريد أن تسحب هذا الشئ البرتقالي في وقت ما |
Lafı ağzına tıkmış olmayayım ama muhtemelen evlenmeyi istersin. | Open Subtitles | ليس لإجتزاز الكلمة من علي فمك ولكن من المحتمل انك ستريد أن تتزوج. |
Tabii avukatına inceletmek istersin. Ben Michelson'dı, değil mi? | Open Subtitles | من الواضح انك ستريد من محاميك ان يلقي نظرة على ذلك |
Arabayı almaya gittiğimizde, yanımızda olmak istersin diye düşünmüştük. | Open Subtitles | أعتقدتُ أنك ستريد التواجد برفقتنا, عندما سنذهب إلى هناك |
Ama cinayet soruşturmamızda bütün kanıtlara... ve bilgilere erişim isteyeceksin, doğru mu? | Open Subtitles | لكنكَ ستريد جميع المعلومات و الأدلة التي كشفناها في مسرح الجريمة، صحيح؟ |
Sanırım. Öyle olmasa bile görmek isteyeceksin. Çok çekici biri. | Open Subtitles | اعتقد انك ستريد رؤيتها على كل حال, فهى فى غاية الجمال |
Sanırım sana önereceğim şeyi duymak isteyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستريد سماع . العرض الذي أحضرته لك |
Yazacağı son şey bu 50 sent gibi az kelime kullanmak isteyecek. | Open Subtitles | هذا الشيء الأخير الذي هي ستكتب أبدا، هي ستريد الإستعمال كلمات سنت 50 قدر ما محتمل. |
Belki bir sürü çocuk, büyük bir ev, daha iyi bir araba isteyecek, uh-- | Open Subtitles | ربما ستريد الكثير من الأطفال منزل كبير , سيارة أفضل والدراسة مكلفة كما تعلمين لا أعلم ؟ |
İyileşince oraya gitmek isteyecektir. | Open Subtitles | ستريد الذهاب هناك .. عندما تصبح بحال أفضل |
Sana Magic Okulu'nda kitaplara bakmak isteyecektir varsayalım. | Open Subtitles | أفترض أنك ستريد أن تنظر على الكتب في مدرسة السحر |
Eminim senin almanı isterdi. | Open Subtitles | انا متأكد انها كانت ستريد ان تحصلي عليه. |
Onu unutmadığınızdan emin olmak isterdi. | Open Subtitles | لأنها كانت ستريد أن تتأكد أن ذكراها ما زالت موجودة |
Peki, ben sana ömrün boyunca yetecek morfini verseydim başka neye sahip olmak isterdin? | Open Subtitles | وإذا أعطيتك مورفين يكفيك لبقية حياتك ماذا ستريد بعد ذلك؟ |
İnanıyorum ki bir kaç saat içinde benimle tekrar konuşmak isteyeceksiniz. | Open Subtitles | أتخيل أنه بعد ساعات قليلة ستريد التحدث معي مرة أخرى |
Bunu Mickey Cohen'in bağımsızına yatırmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | ستريد ان تستبدل هذا بـ ميكي كوهين المستقل |
İşaretleri okumanı, vücut dilini, insanların hareketlerini ve yüz ifadelerini tanımanı ve yoluna çıkacaklarını görmeni isteyecekler. | Open Subtitles | قراءة الإشارات و تمييز حركات الجسم وتعابير الوجوه وسيخرجون عن طبيعتهم عيناكي ستريد تفسير |
Bundan sonra arkadaşım olmak ister mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما اذا ستريد أن تصبح صديقى بعد ذلك. |
Neden bunu yapmak isteyesin? | Open Subtitles | ولم ستريد فعل ذلك ؟ |