Ne kadar uzun süre sessiz kalırsak, o kadar zor olacak. | Open Subtitles | إذا طالت المدة ولم نفعل شئ ستصعب الأُمور |
Ve senin için zor olacak ama iyi olacaksın. | Open Subtitles | بل ستصعب عليك الأمور ولكن لا تقلق ستكون بخير |
Dikkat et. Bizi rakuna dönüştürürsen... kamyonu sürmek biraz zor olacak. | Open Subtitles | احذر، إنْ حوّلتنا إلى راكون ستصعب علينا قيادة تلك الشاحنة |
Böyle davrandıkça, Bayan Park için daha zor olacak. | Open Subtitles | ستصعب الأمور على السيدة بارك أكثر |
İskelet ellerle araba sürmek zor olacak. | Open Subtitles | ستصعب القيادة مع أيدٍ عظمية. |
Yoksa burada işler hepimiz için zor olacak. | Open Subtitles | أو الأمور ستصعب عليك |
Allie, işler bir süreliğine senin için zor olacak. | Open Subtitles | آلي)) الأمور ستصعب عليكي لفتره)) |