Yayılmaya başladığında ve insanlar birbirini yediğinde bakalım ne kadar Güleceksin. | Open Subtitles | سنرى كيف ستضحك عندما يبدء الناس بأكل بعضهم البعض |
Mezarımın başında durup bana iyi dileklerini sunarken bu konuda Güleceksin. | Open Subtitles | والتي ستضحك عليها عندما تقف على قبري وتدعو لي بالرحمة. |
Buraya geliyorlar çünkü Güleceğini, komik olduğunu düşüneceğini biliyorlar. | Open Subtitles | يأتون الى هنا لانهم يعلمون انك ستضحك وتظن ان هذا امر مضحك |
Eğer bir kızla çok fazla konuşursam ya güler ve kaçar ya da gülerek kaçar. | Open Subtitles | لو أنا تحدثت مع أي فتاة اما انها ستضحك وتهرب مني أو ستهرب بعيدا وهي تضحك |
Şimdi gülecek misin? | Open Subtitles | هل ستضحك الان ؟ |
Onun eşcinsel olduğunu ve bu yüzden suçu işlemiş olamayacağını başsavcıya söyleseydim bana gülerdi. | Open Subtitles | ان اخبرت المدعية العامة ان هذا شاذ ولهذا فهو بريء ستضحك علي |
Pazartesi günü buna gülüyor olacağımızdan eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد إنك ستضحك على الأمر يوم الإثنين |
Frank'i tanısaydın, kendine gülerdin. | Open Subtitles | إذا عَرفتَ فرانك، ستضحك على نفسك |
Şimdi oturup onu dinleyeceksiniz ve gülmekten yerlere yatacaksınız çünkü gerçekten çok komik. | Open Subtitles | ستجلس و ستستمع لها و ستضحك كما لم تضحك من قبل لأنّها فعلاً مضحكة بشكلٍ لا يصدق |
Çabuk kötü bir espri patlat ve gülüp gülmediğini kontrol et. | Open Subtitles | بسرعه,قل فكاهه سيئه و انظر اذا كانت ستضحك |
- Zaten herhalde gülersin. | Open Subtitles | من المحتمل أنك ستضحك |
Bu filmde güleceğine nasıl garanti verebilirsin? | Open Subtitles | كيف لك أن تضمن أنها ستضحك لدى مشاهدة الفيلم؟ |
Daha sonra aklına gelecek ve Güleceksin. | Open Subtitles | ستفكر بذلك لاحقاً , يا أستاذ و ستضحك |
Güleceksin ama sormak zorundayım. | Open Subtitles | ستضحك ولكن يجب أن أسئلك عن هذه |
Ha ha ha! Güleceğini biliyordum, ama doğru. | Open Subtitles | أعرف أنك ستضحك و لكنها الحقيقة |
Sana söylemedim, çünkü Güleceğini düşündüm. | Open Subtitles | لم أخبرك من قبل، لأني ظننتُ أنك ستضحك |
Komik bir şey söylermiş gibi yapsam, güler misin? | Open Subtitles | اسمع ، إذا ادعيت بقول شيء مضحك فهل ستضحك ؟ |
Daha sonra sana gülecek ve neden kızgın olduğunu unutacaktır. Haklısın. | Open Subtitles | ثم ستضحك وتنسى سبب غضبها منك |
Tanrım, ona öyle şeyler yapardım ki ama büyük ihtimalle gülerdi. | Open Subtitles | يا إلهي .. سأفعل أشياء لها ربما ستضحك عليها |
Şaka yapsaydım, gülüyor olurdun. | Open Subtitles | إذا كنت أمازحك لكنت ستضحك |
Kesin gülerdin. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك كنت ستضحك. |
Bunu kafamda nasıl hecelediğimi bir bilsen, gülmekten yarılırdın. | Open Subtitles | ستضحك عندما ترى ماذا خطر بفكري |
Ve herkes o küçük kırmızı pipini kahkahalarla seyreder. | Open Subtitles | وكل الناس ستضحك علي فضيحتك الصغيره |