Belki onun için acılı fasulye pişirir ya da kristal küresini çıkartır. | Open Subtitles | "تانا " ؟ ربما ستطهو له الطعام الحار أو تخرج الكرة البللورية |
Eğer bana yardım ederseniz, karım size iyi bir yemek pişirir. | Open Subtitles | ساعدوني أيها الحطابون، و ستطهو لكم امرأتي غذاءً طيباً |
Eğer bana yardım ederseniz, karım size iyi bir yemek pişirir. | Open Subtitles | ساعدوني أيها الحطابون، و ستطهو لكم امرأتي غذاءً طيباً |
Kramer, 183 kişiye nasıl yahudi yemeği pişireceksin? | Open Subtitles | كرايمر، كيف ستطهو مأكولات يهودية لـ 183 شخصاً؟ |
Evet Caffrey, ne zaman bana yemek yapacaksın? Risotto'ya bayılırım. | Open Subtitles | . نعم ، يا (كافري) ، متى ستطهو لي عشاء |
Sana yemek pişirir, alışverişini yapar. | Open Subtitles | ستطهو وتتسوق من أجلك. |
Sana yemek pişirir, alışverişini yapar. | Open Subtitles | ستطهو وتتسوق من أجلك. |
Demek bana yemek yapacaksın. | Open Subtitles | ستطهو لي |