Platinyum seviyede bağışçı olduğunda insanların nelere katlandığını görsen şaşırırdın. | Open Subtitles | حسنا، ستفاجأ بماذا بمكن للناس فعله عندما توافق على أن تكون أحد أعلى المتبرعين |
Dediğim gibi Korucu, şaşırırdın. | Open Subtitles | كما قلت، ايها الحارس ستفاجأ |
Bu ellerin neler yapabildiğini görünce çok şaşıracaksın. Öyle mi? | Open Subtitles | أظن أنك ستفاجأ بما هي قادرة عليه هذه اليدين |
Hayatta kaldığına şaşıracaksın. | Open Subtitles | ستفاجأ لما يمكنك ان تعيش خلاله. |
Onun ne kadar yahudi yapılmaya çalışıldığını görsen şaşardın. | Open Subtitles | أتعلم، ستفاجأ كم مرة حاول أحدهم أن يصهين عليه في السعر |
- Duysan, şaşardın. - Buna eminim. | Open Subtitles | ستفاجأ من ذلك أراهن على ذلك |
Sabahın birinde sarhoş olup, dövme yaptırmak isteyenleri görsen şaşarsın. | Open Subtitles | ستفاجأ من عدد الأناس الذين يثملون ويقرّرون بأنّهم يريدون وشماً بالساعة الواحدة صباحاً |
Bir kere kafanı buna yorduğunda, neler başarabildiğine sen bile şaşırırsın. | Open Subtitles | ولكنك ستفاجأ بما يمكنك تحقيقه طالما وضعت هذا الأمر نصب عينيك |
Hayatta kaldığına şaşıracaksın. | Open Subtitles | ستفاجأ بما يتعيش خلاله. |
şaşıracaksın ama bir şeyler yazdım. | Open Subtitles | ستفاجأ كنت اكتب |
- şaşıracaksın. Kazanmasına izin ver. Manny harika bir oyuncudur. | Open Subtitles | ستفاجأ دعه يفوز |
Bilsen şaşardın. | Open Subtitles | "ستفاجأ..." |
Söylesem şaşarsın. | Open Subtitles | ستفاجأ بالعكس |
Havayoluyla neler gönderebileceğini bilsen şaşırırsın. | Open Subtitles | ستفاجأ بما يمكن أن ترسله في الشحن الجوي |