Ustalık eserim olacak bu. Kendi Mona Lisa'm. | Open Subtitles | ستكون تلك تحفتي الفنية، لوحة الموناليزا خاصتي |
Küçük kızımın içinde yetişmesi için harika bir çevre olacak bu. | Open Subtitles | ستكون تلك هى البيئة المثالية لتنشأة طفلتي الصغيرة |
Tatlım, hayatımızda yaşadığımız en harika deneyim olacak bu. | Open Subtitles | عزيزتي، ستكون تلك أجمل تجربة نخوضها في حياتنا. |
Tatlım, hayatımızda yaşadığımız en harika deneyim olacak bu. | Open Subtitles | عزيزتي، ستكون تلك أجمل تجربة نخوضها في حياتنا. |
Bu çek bir iki gün içinde eskiden olduğu gibi altın değerinde olacaktır. | Open Subtitles | في يومين أو ثلاثة ستكون تلك الوثيقة قيمة كالذهب مجدداً |
Denizaltı çok sağlam korunuyor olacaktır. Herkese ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | ستكون تلك الغوّاصة تحت حراسةٍ مشدّد، لذا سنحتاج للجميع |
Gayet başarılı geçti ve birkaç ay içinde yara izi tamamen yok olacaktır. | Open Subtitles | وفي غضون شهر ستكون تلك الندبة غير موجودة إطلاقًا |
Demek istediğim, bu çörek yapan bir çörekse o çörek her türlü kişisel önyargı tarafından sorumlulukla yüklenecektir ve belki de, nihai olarak bütün işletme konusunda çelişkide olacaktır. | Open Subtitles | أعني, إن كانت دونات تحضر دونات أخرى إذن ستكون تلك الدونات مثقله بكل أنواع التحيزات الشخصيه وربما تتعارض مع المشروع كله |