"ستندم عليه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Pişman olacağın
• pişman olacağı
• Pişman olacağını
• pişmanlık duyacağın
• pişman olacaksın

Şimdi, sana sinirlenip Pişman olacağın bir şey yapmadan önce gitmeni öneriyorum.
بشيء ، وأقترح أن تغادرا قبل أن أغضب وأفعل شيئ ستندم عليه

Ucuz bir dövme yaptırmana ve kalan hayatın boyunca Pişman olacağın bir şey için para harcamana izin verecek değiliz.
لن نتركك تذهب إلى محـل أوشـام رديء و تصرف نقودا على شيء ستندم عليه بقية حيـاتك

Bu demek değil ki, hayatının geri kalanı boyunca Pişman olacağın bir şey yapmana ses çıkarmayacağım en azından her aşamasında mücadele etmeden.
هذا لا يعني أنني سأجعلك تفعل شيئاً ستندم عليه بقية حياتك بدون مقاومتي إياك بكل خطوة

pişman olacağı bir tercih yapmasından endişeleniyorum.
تحدد اذا ماكانت شاذة ام لا ؟ اخاف انها ستقوم بخيار ستندم عليه في يوم من الايام ؟

Pişman olacağını bildiğim bir şeyi yapmanı istemiyorum.
لا اريدك أن تفعل شيئاً أعرف أنك ستندم عليه!

Ama bu kadına koşman hayatın boyunca pişmanlık duyacağın korkunç bir hata.
لكن الإسراع بالإنتقال مع هذه المرأة خطأ فادحا ستندم عليه لبقية حياتك

Bunun yüzünden onu kendinden uzaklaştırırsan ileride pişman olacaksın.
لو ابعدتها بعيداً بسبب هذا ستندم عليه لاحقاً.

Pişman olacağın bir şey söylemeden çık git buradan.
أخرج قبل أن تقول شيئاً ستندم عليه

Ya da daha kötüsü Pişman olacağın şeyler yaptırır.
أو أسوء يجعلك تقوم بشيئ ستندم عليه

Pişman olacağın bir şey yaparak sahip olduklarımızı mahvetme.
لا تهدم ما بيننا بفعل شيء ستندم عليه

Pişman olacağın bir şey yapma.
لا تفعل شيئاً ستندم عليه.

Pişman olacağın bir şey yapmak istemezsin.
أنت لا تريد فعل شئ ستندم عليه

Lütfen Pişman olacağın bir şey yapma Lucas.
أرجوك لا تقدم على شيء ستندم عليه ، (لوكاس)

Bu muhtemelen en çok Pişman olacağın dava olacak.
هذا ستندم عليه على الأغلب

Pişman olacağın bir şey yaptıracak.
ويجبرك على فعل شئ ستندم عليه

Sonradan pişman olacağı bir şey yapmasını istemiyorum sadece.
أنا فقط لا اريدها أن تفعل شيء ستندم عليه لاحقاً

Bir kadının arkadaşının nişanında damattan daha yakışıklı olan arkadaşıyla sonradan pişman olacağı şeyler yapmak istemesi gibisi yoktur.
لأنه لا يوجد شيء مثل صديقة مخطوبة لجعل المرأة تفعل شيئاً ستندم عليه لاحقاً مع صديق العريس الأجمل

Pişman olacağını bildiğin bir şeyi yapmaktan kendini uzaklaştırdın.
(بول) لقد أبعدت نفسك عن فعل أمر علمت بأنك ستندم عليه

Öyle bir şey ki görmezsen bütün hayatın boyunca pişmanlık duyacağın bir şey.
شيء ستندم عليه طوال حياتك إن لم تره

Sadece sonradan pişmanlık duyacağın bir şey yapmanı istemiyorum.
انا فقط لا اريدك ان تفعل شيء ستندم عليه

Ona şimdi yardım etmezsen sonra pişman olacaksın.
...إن لم تساعدها الآن فإنك ستندم عليه لاحقاً...