Boeun 20 yaşına geldiğinde, annenin yemeklerini tamamen unutacaksın. | Open Subtitles | عندما تصل بويون عشرون أنت ستنسى طبخ أمّك |
Söylememe gerek yok, yakın bir zamanda adımı unutacaksın. | Open Subtitles | لا حاجة لأن أخبرك بالنسبة لك ستنسى الأسم قريبا |
Önem verdiğin şeylere zaman ayır yoksa ne uğruna savaştığını unutursun. | Open Subtitles | خصص الوقت للأمور التي تكترث لأمرها، وإلا ستنسى لماذا تحارب أصلاً. |
Zaten tüm bu saçmalıkları yayıncından gelen ilk haberde unutursun. | Open Subtitles | ستنسى على الأرجح كلّ هذا الهراء بمجرّد أن يصلك خبر من الناشر خاصّتك |
Hediye almayı unutacağını biliyordum bu yüzden sana hediyem, bana vermen için bir hediye. | Open Subtitles | كنت أعلم أنك ستنسى ، لذا هديتي لك هي هدية لك لتعطيها لي |
Güzide köyümüzde kalıp amacına ulaşacak mısın? Yoksa Uchiha Itachi hakkındaki her şeyi unutacak mısın? | Open Subtitles | إذا كا قضيت وقتك في العبث واللهو في هذه القرية المسالمة ستنسى أمر انتقامك لأتاتشي يوتشيها |
Lois o kapıdan çıktığı dakikada tüm bu olanları unutacaksın, elma suyu için yalvarıp, altına edip uyuklayacaksın. | Open Subtitles | وفي خلال دقيقة واحدة لويس سوف تعبر هذا الباب وهي ميتة. وعندها ستنسى كل شي. وعندها سوف احضر لك عصير التفاح وتذهب للنوم. |
Adamı çok fazla kafana takma, arada gerçek oyunu unutacaksın. | Open Subtitles | لا تركّز عليه كثيراً، وإلاّ ستنسى اللعبة الأكبر |
Ama endişelenme. Her şeyi unutacaksın yani bilinci açılacak. | Open Subtitles | لكن لا تقلق ستنسى كُل شيء، لذا سيكون ضميرك مُرتاحاً. |
O arabada ne yaptığını unutacaksın bariyere çarpıp arabanı mahvedeceksin, kendini de ıslatacaksın. | Open Subtitles | ستنسى ما كنت تفعله في السيّارة بالمقام الأوّل ستخترق السياج المروريّ وتبلل نفسك وتفسد سيّارتك |
Bu bir iş, Sam. Kes gitsin. Nasılsa bıyıklı olduğunu unutursun. | Open Subtitles | أنه العمل ، سام ، أحلقه ، ستنسى أنه كان لديك شنب |
Bunu yeterince uzun yaparsan, rol yaptığını unutursun. | Open Subtitles | لقد سردت بهذه التخيلات ستنسى انك كنت تمثل |
Zaten tüm bu saçmalıkları yayıncından gelen ilk haberde unutursun. | Open Subtitles | ستنسى على الأرجح كلّ هذا الهراء بمجرّد أن يصلك خبر من الناشر خاصّتك |
Çok yakında, aradığının ne olduğunu bile unutursun. | Open Subtitles | و عمّا قريب، ستنسى ما كنت تبحث عنه في المقام الأول |
Kendime, yarın bunların hepsini unutacağını söyledim. | Open Subtitles | قلت لنفسي, بحلول الغد ستنسى كل هذا |
Bildiğini sandığın şey unutacağını söyle. | Open Subtitles | . أخبرني أنّك ستنسى ماتعتقد أنّك تعرف |
Cuma akşamı cüzdanını unutacak mısın? | Open Subtitles | حسناً ، إذاً ستنسى محفظتكَ عمداً في مساء الجمعة؟ |
Ve tekniği kavradığında, ilk olarak neyi istediğini unutuyorsun. | Open Subtitles | و عندما تحصل عليه في الغالب انك ستنسى لماذا احتجته اصلا |
Çünkü irtibatı kaybettiğiniz an, neler olduğunu unutacaksınız. | Open Subtitles | لأنك في اللحظة التي تفقد الاتصال بهم ستنسى ما حصل |
Mo Ne, o aptalı unutup tatile gideceği için onu kov. | Open Subtitles | حيث أن ( مو ني ) ستنسى أمر ذلك الحقير وستسافر |
Kameralı ikizler. Böyle bir şeyi insan nasıl unutabilir? | Open Subtitles | توأمان معهم كاميرا كيف ستنسى شيء من هذا القبيل؟ |
Çocuğu unutacaktır. Her şeyi unutacaktır. | Open Subtitles | ستنسى ماذا حصل للطفل ستنسى كل شيء |
Cidden uyuman lazım yoksa insanlara bizi temizledikleri için teşekkür etmeyi unutabilirsin. | Open Subtitles | حقيقةً, يتوجب عليك النوم وإلا ستنسى شكر الناس لغسلنا. |
Ben de senin unutabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ايضا كنت ستنسى |
Ve senden istediğim şu anki işinde kalman. Bu videoyu gördüğünü unut. | Open Subtitles | العمل الذي لديك، ستنسى أنك قد رأيت هذا |