Şu andan itibaren dediğim her şeyi yapacaksın ve eğer bana itaatsizlik edersen eğer kaçmaya çalışırsan tek yapmam gereken, kalbini sıkmak olacak. | Open Subtitles | من هذه اللحظة فصاعداً، ستنفّذ كلّ ما أقوله، و إن عصيتَني أبداً، أو حاولتَ أن تهرب، ما عليّ سوى أن أضغط. |
Söylediğimi yapacaksın yoksa dünyadaki son zavallı gününe kadar iki elim yakanda olur. | Open Subtitles | ستنفّذ كلامي بحذافيره وإلا لاحقتك إلى آخر يوم في عمرك. |
Artık kalbine sahip olduğuma göre ne dersem onu yapacaksın. | Open Subtitles | إذا استوليت على قلبك ستنفّذ أيّ شيء أطلبه |
- Hayır. Senin yanında güvende değil. Onu seviyorsun, bu yüzden söylediğim şeyi yapacaksın. | Open Subtitles | "إنّها غير آمنة معك، إنّك تحبّها، ولهذا ستنفّذ ما أطلبه" |
- Hayır. Senin yanında güvende değil. Onu seviyorsun, bu yüzden söylediğim şeyi yapacaksın. | Open Subtitles | "إنّها غير آمنة معك، إنّك تحبّها، ولهذا ستنفّذ ما أطلبه" |
Çünkü karını ve doğacak çocuğunu görmek istiyorsan dediklerimi yapacaksın. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}لأنّك إذا كنت تأمل برؤية ...زوجتك أو طفلك القادم مجدّداً {\pos(190,200)}ستنفّذ ما أطلبه |
Ya söylediğimi yapacaksın... ya da zetz(? | Open Subtitles | ستنفّذ كلامي، |