Evet ama parmak izini arattığımızda bu adam her kimse suç kaydı çıkmadı. | Open Subtitles | أجل، لكننا تفحصنا بصماته، و أياً كان هذا الرجل، فهو لا يملك سجلاً |
Şimdi, Anna'ın bir suç kaydı yoktu ve sığınma talep ederken yasalara uygun davranmıştı | TED | الآن، آنا لا تمتلك سجلاً إجرامياً، ولقد اتبعت القانون عند طلبها اللجوء. |
Tarihî bir kaydı olsaydı güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون أمراً جيداً لو هناك سجلاً تاريخياً لذلك |
Hatta kesinlikle müthiş bir hizmet kaydın var. | Open Subtitles | في الواقع أنت تملك سجلاً لامعاً جداً |
Hiç bir sabıkası yok. Sonra güzel bir yüzü var. | Open Subtitles | لا تملك سجلاً إجرامياً أولاً إنها مجرّد صورة رخصة قيادة |
Huysuz sörfçü. Yıllar önce bir kadına saldırı da içeren, uzun bir sicil. | Open Subtitles | مركمج عصبي المزاج، يملك سجلاً حافلاً ويتضمن ذلك القيام بالإعتداء على إمراة قبل بضع سنوات |
Ne bir sayfa, ne bir ikaz sinyali ne de başka bir şeyin kaydı var. | Open Subtitles | ليس هناك من سجلاً لنداء بالميكروفون أو على الجهاز المنبه |
Arkadaşlarımın söylediğine göre, kabarık bir dosyanız varmış. | Open Subtitles | لكن أصدقائي أخبروني أن لك سجلاً رائعاً. |
Bu da ağ boyunca tüm işlemlerde değişmez ve yeniden işlenemez kayıtlar yaratıyor. | TED | يخلق هذا سجلاً غير قابل للتغيير أو التزوير لكل العمليات عبر هذه الشبكة. |
Elimizde dalga geçtikleri anın kaydı bulunmaktadır. | Open Subtitles | فهم لديهم سجلاً حافلاً من الاستهزاء والإيذاء. |
Genel algılama, FBI'ın örnek niteliğinde olan bir keskin nişancı kaydı olmamasıdır. | Open Subtitles | لما لا ؟ والتصور العام هو أن مكتب التحقيقات الفيدرالي لا يملك سجلاً مثاليا للقناصة |
Bilirsin, konuştuğumuz ya da yaptığımız hiçbir şeyin kaydı tutulmadığı için insanların kötü davranmaktan çekinmediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الناس يتصرّفون بوقاحة، لأنّه لا يوجد سجلاً لما نقوله أو نفعله |
Para sorunu, suç kaydı, ya da bekleyen bir davası yok. | Open Subtitles | ،لا مسائل مالية ولا سجلاً جنائياً ولا قضية معلقة |
Sabıka kaydı yok ve böyle görünüyor. | Open Subtitles | ولم يملك سجلاً إجرامياً قبل هذه الجريمة وهو حسن المظهر |
Çeşitli lehçeler, üsluplar ve edebi kinayeler de eserin Orta Çağ seyircilerinin kendilerini eğlendirme yollarının güçlü bir kaydı olmasını sağlıyor. | TED | اللهجات المتنوعة والأساليب والإستعارات الأدبية تجعل العمل سجلاً حياً عن الطرق المختلفة التي سلّى جمهور العصور الوسطى نفسه بها. |
Sabıka kaydın yok. | Open Subtitles | أعرف أنّك لا تملك سجلاً جنائياً. |
2004'te bir tesise yatırılmış. sabıkası yok. | Open Subtitles | أدخل إلى مصحة عقلية عام 2004 و لا يملك سجلاً إجرامياً |
Vay be! Büro bayağı etkileyici bir sicil kaydı hazırlamış. | Open Subtitles | جمع المكتب سجلاً جنائياً مذهلاً للغاية |
Onunla tanıştığımda, geçmişini mazide bırakıp, ...hayatına yeni bir sayfa açıp devam etmek istiyor gibiydi. | Open Subtitles | دائماً ما أحسست.. أنها عندما قابلتك أرادت سجلاً نظيفاً أرادت أن تتقدم في حياتها |
Arkadaşlarımın söylediğine göre, kabarık bir dosyanız varmış. | Open Subtitles | لكن أصدقائي أخبروني أن لك سجلاً رائعاً. |
Babam öldükten sonra Dominik Vizakna'ya yüklü miktarda para ve bir de mektup gönderildiğine dair kayıtlar buldum. | Open Subtitles | بعد وفاة والدي وجدت سجلاً حول .إرسال مبلغاً كبيراً من المال الى فيزوكا. |