Her an burada olabilirler. Eyalet polisi seni bu hapishaneden eyalet hapishanesine götürecek, birazdan gelirler. | Open Subtitles | شرطة الولاية ستقوم بترحيلك من سجن المدينة إلى سجن المقاطعة قريباً |
Oswald, bu sabah eyalet hapishanesine nakil ediliyor. | Open Subtitles | سينقل أوسوالد إلى سجن المقاطعة هذا الصباح |
County'de altı geçirmem gerekiyordu. | Open Subtitles | يمكن أن أتوقّع عقوبة ستّة شهور في سجن المقاطعة |
Gördüğünüz gibi, şüpheliler ilçe hapishanesine naklediliyorlar... ve yarınki duruşmaya kadar orada tutulacaklar. | Open Subtitles | تم نقل المشبوهين الى سجن المقاطعة حيث سيحتجزان |
İlçe hapishanesinde bir görevliyi şişlediğin için buraya düştüğüne göre sağlığın söz konusu olduğunda başlarını çevirmeleri konusunda ne kadar baskı yapmam gerekir dersin? | Open Subtitles | أنت هنا لأنك طعنت حارساً في سجن المقاطعة. وبإستطاعتي أن أجعل الحراس ينظروا للجهة الأخرى عندما تتعرضين للأذى |
Tuhaf tesadüfler sonucu hapishaneden çıkarıldım. | Open Subtitles | مأخوذ من سجن المقاطعة بمجموعة من الفرص الفضولية |
Umarım hapishanede karyolanı kimseye vermemişlerdir. | Open Subtitles | أتمنى أن يضعوك في سرير الأطفال في سجن المقاطعة |
Kürsüden yeni inen bir tanığım var ve nezarethaneye götürülmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لقد إنتهيتُ من شاهد الذي خرج للتو من المنصّة ويجب أن يعود إلى سجن المقاطعة |
Şehir hapishanesi hemen dışından alınan kamera görüntülerine ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رأيك بشريط مراقبة صغير من سجن المقاطعة |
Buradaki işimiz bitince sizi Kingston'daki eyalet hapishanesine nakledeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، عندما ننتهي هنا، سننقلكِ إلى سجن المقاطعة في كينغستون للحجز |
Hunter bu öğlen eyalet hapishanesine götürüldü. | Open Subtitles | -سي جي نيكولاس- -هنتر- قد أخذ إلى سجن المقاطعة |
Belko şu an polis merkezinde tutuluyor. Yarın akşam eyalet hapishanesine nakledilecek. | Open Subtitles | سيأخذون (بالكو) إلى مديرية الشرطة، بعدها سينقلونه إلى سجن المقاطعة ليلة الغد. |
Idgie ve Koca George, Frank Bennett cinayetinin mahkemesini... beklemek üzere, Valdosta eyalet hapishanesine gitti. | Open Subtitles | (نيني)ادجي وجورج الكبير ذهبوا الى سجن المقاطعة في فالدوستا... iلينتظروا المحاكمة في مقتل فرانك بينيت |
Bu Mary Sunshine, Cooke County hapishanesinden geliyor, bugün orada tarih yazılabilir. | Open Subtitles | معكم "ماري صن شاين" تراسلكم من سجن المقاطعة حيث ربما يبدأ التأريخ من اليوم |
Onu Cooke County Hapishanesine götürün. | Open Subtitles | خذها إلى سجن المقاطعة |
İlçe hapishanesinde tutuluyor. | Open Subtitles | تم إلصاق التُّهم بها و إرسالها إرسالها إلى سجن المقاطعة |
İlçe hapishanesinde Toric'in sizinle konuştuğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا مدركة أن " توريك " قام بعمله معك في سجن المقاطعة |
Tuhaf tesadüfler sonucu hapishaneden çıkarıldım. | Open Subtitles | مأخوذ من سجن المقاطعة بعديد من الفرص الفضولية |
Peki, güzel çocuk. Bakalım hapishanede neler yapacaksın. | Open Subtitles | لا بأس، أيّها الوسيم لنرّ ماذا تفعل في سجن المقاطعة |
Şimdi ona yardım ettin, al şunu nezarethaneye götür. | Open Subtitles | والآن بعد انتهاءك من مساعدته، خذه إلى سجن المقاطعة |
Şehir hapishanesi eyalet hapishanesinden iyidir. | Open Subtitles | ـ6 سنوات في سجن المقاطعة تفوق 12 سنة في سجن الولاية. |